MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : HırsızlıkHÜKÜM : Mahkumiyet, Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:I-Sanık ... hakkında kurulan hükme yönelik temyiz incelemesinde; Sanık hakkında hırsızlık suçuyla ilgili olarak, 5271 sayılı CMK’nun 231. maddesi uyarınca verilen ‘hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına’ ilişkin karara karşı, aynı Yasanın 231/12. md. 06.12.2006 tarih ve 5560 sayılı Yasa ile ek fıkra maddesi uyarınca itiraz yolu açık olup, temyiz olanağı bulunmadığından, sanık ... savunmanının bu konudaki temyiz isteğinin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK.nun 317. maddesi gereğince REDDİNE, 5271 sayılı CMK.nun 264/1. maddesi uyarınca sanık ... savunmanı yönünden yasa yolu ile merciinde yanılma, haklarını ortadan kaldırmayacağından, aynı maddenin 2. fıkrasına göre, itirazı incelemeye yetkili ve görevli mahkemeye iletilmek üzere, dosyanın incelenmeksizin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, II-Sanık ... hakkında kurulan hükme yönelik temyiz incelemesine gelince; Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak;1-Oluş ve dosya kapsamına göre; suça konu atların evin eklentisi olmayan ahırdan çalındığının anlaşılması karşısında; sanığın eyleminin TCK’nın 142/2-g.maddesine uyduğu halde, yazılı şekilde uygulama yapılması,2-Mağdurun 24.06.2008 tarihli oturumda; atları geri aldığını söylemesi karşısında; Mağdur ...’ten atların kim tarafından ve ne zaman kendisine teslim edildiği sorulup, sonucuna göre; sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 168.maddesinin uygulama koşullarının tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi, 3-5237 sayılı TCK'nın 53. maddenin 3. fıkrasına göre, uzun süreli hapis cezası ertelenenler hakkında, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından hak yoksunluğunun uygulanamayacağının gözetilmemesi,Bozmayı gerektirmiş, sanık ...'ın temyiz itirazı ve tebliğnamedeki düşünce bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK’nun 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkın korunmasına, 24.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.