Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 20089 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 12142 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Yağma (Değişen suç vasfı nedeniyle, hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını ihlal, kasten yaralama, mala zarar verme)HÜKÜM : Mahkumiyet Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü: I-Sanık hakkında "iş yeri dokunulmazlığını ihlal, mala zarar verme ve kasten yaralama" suçlarından kurulan hükümlerin incelenmesinde;Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre; suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak,5275 sayılı Kanunun 108. maddesinin 4. fıkrasına göre denetim süresini belirleme ve gerektiğinde uzatma görevi hükmü veren Mahkemeye değil, hükümlünün infaz aşamasındaki davranışlarını da değerlendirerek koşullu salıverme ile ilgili kararı verecek olan Mahkemeye ait olduğu gözetilmeden sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 58/7. maddesi gereğince “cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına” karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, denetimli serbestlik tedbirinin süresinin de belirlenmesi,Bozmayı gerektirmiş, sanık ... savunmanının temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK'nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasının sanık hakkında denetimli serbestlik uygulanmasına ilişkin bölümlerden "1 yıldan az olmamak üzere" sözcüklerinin çıkarılması suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, II-Sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükmün incelenmesine gelince;Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak;1-) Sanığın, katılanın iş yerine, kapı kilidini, levye ile zorlayarak açıp hırsızlığa kalkıştığının kabul edilip anlaşılması karşısında; eylemin 5237 sayılı TCK’nın 142/1-b maddesine uyan suçu oluşturduğu gözetilmeden, haksız yere elde bulundurulan veya taklit anahtarla ya da diğer bir aletle kilit açmak suretiyle işlenen hırsızlık suçlarında uygulama olanağı bulunan aynı Yasanın 142/2-d maddesi ile hüküm kurulması,2-) 5275 sayılı Kanunun 108. maddesinin 4. fıkrasına göre denetim süresini belirleme ve gerektiğinde uzatma görevi hükmü veren Mahkemeye değil, hükümlünün infaz aşamasındaki davranışlarını da değerlendirerek koşullu salıverme ile ilgili kararı verecek olan Mahkemeye ait olduğu gözetilmeden sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 58/7. maddesi gereğince “cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına” karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, denetimli serbestlik tedbirinin süresinin de belirlenmesi,Bozmayı gerektirmiş, sanık ... savunmanının temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle isteme uygun olarak BOZULMASINA, 20/11/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.