Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1999 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 29584 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Ağır Ceza MahkemesiSuç : YağmaYerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:1-Sanıklar ... ... ve ... ...'nin yağma suçlarından hükümlülüklerine dair kararların yapılan temyiz incelemesinde:Sanık ... ...'ın adli sicil kaydında görülen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı yönünden CMK'nın 231/11. maddesi uyarınca hüküm tarihinden sonra mahkemesine bildirimde bulunulması, 5237 sayılı TCK'nın 63/1. maddesi uyarınca, sanıkların gözaltında ve tutuklu kaldıkları sürelerin hükmolunan cezalarından mahsup edilmesinin cezanın infazı aşamasında gözetilmesi olanaklı kabul edilmiştir.Sanıkların yağma suçlarını gece vakti saat 02.00 sıralarında işlediklerinin anlaşılması karşısında TCK'nın 149/1. maddesinin "c" bendi ile birlikte “h” bendi ile de uygulama yapılması gerektiğinin düşünülmemesi karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamış,Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulu'nun takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak;24.11.2015 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 gün, 2014/140-2015/85 Esas ve Karar sayılı kararı ile TCK'nın 53/1-b maddesinde yazılı, "seçme, seçilme ve diğer siyasi hakları kullanmaktan" ibaresinin iptal edilmiş olması,Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet Savcısı ile sanıklar ... ... ve ... ... savunmanlarının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK'nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından TCK'nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümler çıkarılarak yerine, "Sanıkların, kasten işlemiş oldukları suç için hapis cezasıyla mahkumiyetlerinin yasal sonucu olarak, TCK'nın 53/1. maddesinin uygulanması yönünden, (a, c, d ve e) bentleri ile (b) bendinde yazılı seçme, seçilme ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmalarına; aynı Kanunun 53/2. maddesinin uygulanması açısından, 53/1.maddesinin (a, c, d ve e) bentleri ile (b) bendinde yazılı seçme ve diğer siyasi hakları ve aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca, (c) bendinde yazılı kendi alt soyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkilerini mahkum oldukları hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar kullanamamalarına" cümlesi yazılmak suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 2- Sanıklar ... ... ve ... ...'nun yağma suçlarından hükümlülüklerine dair kararların yapılan temyiz incelemesinde,Oluşa ve dosya içeriğine göre; mağdurun, sanıklar ... ... ve ... ... ile oynadığı kumar oyununu kazanarak sanıkların paralarını aldığı, oyun bitince mekandan çıkıp dışarıda yürümeye başladığı sırada, oyunu kaybeden sanıklar ... ve ...'ın mağdurun yanına gelerek tartışmaya başladıkları, daha önce oyunu izleyen ve alkollü olan sanıklar ... ve ...'ın da yanlarına gelip tartışmaya müdahil olup mağduru darp edip basit tıbbi müdahale ile giderilecek şekilde yaraladıktan sonra, ani gelişen özgün bir kasıtla cep telefonunu ve parasını aldıkları, mağdurun olaydan hemen sonra ve duruşmada verdiği ifadelerine göre sanıklar ... ve ...'ın, kavga sırasında ... ve ... ile mağdurun arasına girerek ayırmaya çalıştıklarının anlaşılması karşısında, sanıklar ... ve ...'ın diğer iki sanığın ani gelişip oluşan bir kasıt altında işledikleri yağma suçundan sorumlu tutulamayacakları gözetilmeden, delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hükümlülüklerine karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet Savcısı ile sanıklar ... ... ve ... ... savunmanlarının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle isteme uygun olarak BOZULMASINA, 14/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.