MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSuç : YağmaYerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 09/09/2013 tarihli kenar yazısı ile Dairemize gönderilerek, başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:Dosya kapsamına göre, yakınanın 28.10.2002 tarihli kolluk ifadesinde, “Olay günü ... ... ve tanımadığım bir kişi çalıştırdığım fırına geldiler. Birşeyler yiyip kahveye geçtik. Kahve kapanınca fırının yanında bulunan kaldığım yere gittik. Ben uyuyakalmışım. Sabah ezanı ile uyandım. Uyandığımda sersem bir halde idim. Ceplerimi kontrol ettiğimde 840.-TL paramın olmadığını anladım. ... ... ile yanındaki kişi de gitmişti. Bana ilaç vererek uyutmuşlardır.” şeklinde beyanda bulunduğu,Hemen akabinde yakınanın olayı jandarmaya bildirmesi üzerine, olay yeri inceleme ekibinin yaptığı araştırmada, olay yerinde uyutmaya yarayan ilaç ve/veya benzeri maddelerin ele geçirilmediği, sadece yakınan, sanık ve beraberindeki kişinin yedikleri muz kabuklarının bulunup incelemeye gönderildiği,Muz kabuklarının inceleme sonuçlarını içerir belgenin dosya içerisinde yer almadığı,Yakınandan kan örneklerinin alındığı,Adli Tıp Kurumu Adana Grup Başkanlığı Kimyasal Tahliller İhtisas Dairesinin 14.11.2002 tarih ve 2002/1449-6216 sayılı raporuna göre, kanda uyutucu ve uyuşturucu madde bulunmadığının bildirildiği,Yargılama aşamasında yakınanın tüm aramalara rağmen bulunamadığı için dinlenmesinden vazgeçildiği,Sanık ... ... 08.11.2002 tarihinde kollukta verdiği ifadesinde, “Fırıncılar kahvesinde tanıştığım ismini ... ... olarak bildiğim bir şahıs yakınan ... ...'da çok para olduğunu duymuş. Benden, kendisini onun yanına götürmemi istedi. 28.10.2002 günü saat 16:00- 17:00 arası dolmuşa bindik. Köyün girişinde dolmuştan inince ... benden biraz uzaklaştı. Bir pet şişenin içinde ismini bilmediğim bir hap eritti. Bunu şırınga ile muzlara enjekte etti. Etiketli muzlar ilaçlı, etiketsiz olan muzlar ise ilaçsıztı. Yakınanın yanına gittik. Sohbet edip birşeyler yedik. Sonra kahvede oyun oynadık. Kahve kapanınca fırının önünde sohbet ederken ... muzları verdi. Muzları yedikten sonra yakınanın kaldığı yere gittik. Bir süre sonra yakınan uyuyunca, .... elini cebine atıp parayı aldı. Köyden ayrıldık. Bana 80.-TL para aldığını söyledi ve hepsini ... harcadı.” diye söylediği,Yargılama aşamasında ise, bu beyanından dönüp üzerine atılı suçu kabul etmediği,Sanık ... ...'nun ifadesinde geçen ... ...'ın açık kimliğinin tespit edilemediği,Tanık ... ... 08.11.2002 tarihli kolluk ifadesinde ve Savcılıkta, “Yakınanın işlettiği fırını önceleri ... ... işletiyordu. İşleri iyi gitmeyince kapattı. Mal sahibi de dükkanı ... ...'a kiraladı. ... her seferinde yakınanı kastederek, ona buradan ekmek yedirmem, o fırını ona yar etmem, onu öldüreceğim, diyordu. Yine birgün fırıncılar kahvesinde ben, ... ... ve ismini ... ... olarak bildiğimiz kişi oturuyorduk. ... yine bu tarz söylemlerde bulununca, ... ..., öldürüpte eline ne geçecek, bende uyuşturucu hap var, verip parasını alalım, dedi. ... de bu teklifi kabul etti. Kahveden birlikte ayrıldılar. 28.10.2002 günü saat 19:00 sıralarında yolda karşılaşınca, ne yaptıklarını sordum. Uyutup parayı aldıklarını söylediler.” şeklinde ifade verdiği,Yargılama aşamasında ise bu tanığın dinlenmediği anlaşıldığından,Öncelikli olarak tanık ... ...'ın mahkemeye celp edilerek olayla ilgili bilgi ve görgüsünün tespiti ile incelemeye gönderilen muz kabukları ile ilgili rapor sonuçlarının dosyaya getirtilip, delillerin bir bütün halinde irdelenerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken, yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulması,Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ... savunmanının temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 07.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.