MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : HırsızlıkHÜKÜM : Mahkumiyet Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:Sanıkların, yakınanların elindeki paraları çekip almak suretiyle hırsızlık suçunu işlediklerinin anlaşılması karşısında, eylemlerinin 5237 sayılı TCK'nun 142/2. fıkrasının (b) bendine uyduğu gözetilmeyerek, aynı yasanın 141/1. maddesi ile hüküm kurulması, karşı temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamış, Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler kurulunun takdirine göre, suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak;1-) Sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK’nun 53/1. maddesinin (c) fıkrasındaki velayet hakkından, vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun, kendi altsoyları açısından koşullu salıverme tarihine; kendi altsoyları dışındaki kişiler yönünden ise, cezanın infazı tamamlanıncaya kadar süreceğinin gözetilmemesi,2-)Yargılama giderlerinden olan Avukatlık ücretinin her bir sanığın sebep olduğu tutar kadar ayrı ayrı yükletilmesi gerektiği gözetilmeden, “452 TL” alınmasına karar verilmesi suretiyle 5271 sayılı CMK’nun 326/2. maddesine aykırı davranılması,Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ......, ..., ... savunmanının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK'nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, sanıklar hakkındaki hüküm fıkralarından TCY’nın 53. maddenin uygulanmasına ilişkin bölümler ile yargılama giderine ilişkin bölümün avukatlık gideri kısmından “452” rakamı çıkarılması, TCY’nın 53. maddenin uygulanmasına ilişkin bölümlerin yerlerine, “sanıkların, TCY’nın 53. maddesinin 2. fıkrası uyarınca hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar aynı maddenin 1. fıkrasında öngörülen hakları kullanmaktan yoksun kılınmasına, 3. fıkrası uyarınca da kendi altsoyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından, söz konusu yasaklamanın koşullu salıverilen sanıklar hakkında uygulanmamasına” cümlesinin; “452” rakamının yerine ise, “416” rakamının yazılması suretiyle diğer yönleri, usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 18.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.