Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 19272 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 8817 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hırsızlık, tehditHÜKÜM : MahkumiyetYerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 16/05/2014 günlü kenar yazısı ile Dairemize gönderilmekle, başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:I-) Sanık ... hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde;Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 5237 sayılı TCK’nın 51.maddesinin 3.fıkrasına göre, cezasının ertelenmesine karar verilen sanık hakkında hükmedilen deneme süresinin mahkum olduğu 1 yıl 11 ay 10 gün ceza süresinden az olamayacağı gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması,Bozmayı gerektirmiş, sanık ... savunmanının temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK.nın 322.maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından “Sanığın TCK'nın 51/3.maddesi gereğince takdiren 1 yıl süre denetim altında bulundurulmasına” ilişkin bölüm çıkarılarak, yerine “5237 sayılı TCK'nın 51/3. maddesi gereğince sanığın 1 yıl 11 ay 10 gün süre ile denetime tabi tutulmasına” cümlesinin eklenmesi suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, II-) Sanık ... hakkında hırsızlık ve tehdit suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelemesine gelince; Tekerrüre esas hükümlüğünün bulunduğu halde, sanık hakkında yasal ve yerinde olmayan gerekçe ile tekerrür uygulaması yapılmaması, karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Tanık ...'ın aşamalardaki anlatımına, yakınan beyanlarına ve tüm dosya içeriğine göre; sanık ve suç arkadaşı ... yakınanların üzerindeki cüzdanlarını çaldıkları, olay yerinden ayrılmadan durumun farkına varan yakınanların bağırması üzerine kaçan sanıkları, kesintisiz takiple kovalayan yakınanların yardım çağrısı üzerine olaya dahil olup çevredeki vatandaşların yardımıyla sanıkları yakalayan tanığa ve çevresine çalınan eşya üzerinde iken bıçak çeken sanığın eylemlerinin, sübutu halinde bir bütün halinde yağma suçunu oluşturup oluşturmadığına ilişkin kanıtları takdir ve tartışma görevinin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken duruşmaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... savunmanının temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nın 326/son maddesinin gözetilmesine 11.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.