MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Yağma suçunun vasfındaki değişiklikle kredi kartını kötüye kullanma, kişiyi hürriyetinden yoksun kılmaHÜKÜM : TCK 245/1, 43/1, 52, 53/1.maddeleri gereğince 4 yıl 23 ay hapis ve 1240 TL APC ile cezalandırılmasına, yasada sayılan hakları kullanmaktan yasaklanmasına; TCK 109/2,109/3-b, 62, 53/1, 63.maddeleri gereğince 5 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, yasada sayılan hakları kullanmaktan yasaklanmasına dair. Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:I- Sanık ... hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükmün incelenmesinde; Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre, sanık ... ve savunmanı ile o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usul ve yasaya uygun bulunan hükmün, tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA, II- Sanık ... hakkında kredi kartının kötüye kullanma suçundan ve sanık ... hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve kredi kartının kötüye kullanma suçundan kurulan hükümlerin incelenmesinde;1-25.11.2009 günü gece saat: 23.00 sıralarında katılan arkadaşları ile birlikte, sanık ...' in işletmeciliğini yaptığı ... adlı işyerine gittikleri, katılanın arkadaşlarının işyerinden ayrılmasından sonra bir süre daha işyerinde kaldığı ve hesabı istediği; katılana 270,00 TL hesap getirilmesi üzerine katılanın hesaba itiraz ettiği, bunun üzerine sanık ...'in gelerek katılana, “Niye hesabı ödemiyorsun” diyerek çenesine yumruk atıp ve sol gözüne de tokat attığı, sanıktan korkan katılanın kredi kartı ile ödeme teklifinde bulunduğu ve kartın şifresini de kendisinin girmek istediğini belirttiği, ancak sanıkların slip makinelerinin olmadığını dışarda çekip getireceklerini söylemeleri üzerine kartın şifresini verdiği, uzunca bir süre beklediği halde kartını getirmedikleri, bunun üzerine polisi ve arkadaşı tanık ...'ı aradığı, bu durumu fark eden sanığın, mağdurun elinden cep telefonunu alıp, “Ben cinayetten 10 yıl yattım, bir 10 yılda senin için yatarım, polis gelsede bu kapıdan giremez sen bizi tanımıyorsun” şeklinde tehdit ettiği, katılanın gitmesine izin vermeyip çay ikram ettikleri, çayı içen sanığın uyuyakaldığı, sabah olunca katılanı araç ile benzinlikçiye bıraktıkları, bırakırken de “ çıplak fotoğraflarını çektik, bizi ihbar edersen bu fotoğrafları yayarız” dedikleri ve müşteki üzerini kontrol ettiğinde, iki adet cep telefonu, kol saati ve cebindeki 200 TL parasının olmadığını fark ettiği, kredi kartı ile de... ın iki farklı ATM' sinden toplam 1.000.-TL para çektikleri ve 638,35 TL'lik alışveriş yaptıkları, müştekiye ait ... 01.10.2009-31.12.2009 ekstre dönemi vadesiz hesap ekstresi ile olay tarihinde yapılan harcamaları gösterir Fortis bank'a ait 10.3.2010 tarih ve 1027 sayılı yazı eki, tanık ...'ın ifadesi, 155 Polis İmdat konuşma tutanakları, adli rapor, katılanın aşamalardaki tutarlı ifadesi ve sanıkların kaçamaklı savunmaları ile anlaşılması karşısında; sanık ...'ün eyleminin yağma suçunu oluşturduğu gözetilmeden, kanıtların takdirinde ve vasıflandırmada yanılgıya düşülerek kredi kartını kötüye kullanma suçundan hüküm kurulması, 2- Kabule göre de; Sanık ... hakkında kredi kartını kötüye kullanma suçundan 5271 sayılı CMK’nın 170/3 ve 225/1. maddelerinde öngörülen yönteme ve biçime uygun olarak açılmış dava bulunmadığı halde, ek iddianame düzenlettirilmeden, ek savunmayla yetinilerek bu suçtan hükümlülüğüne karar verilmesi, 3- UYAP sisteminden alınan sanık ...' ın nüfus kaydına göre, sanığın, hükümden sonra 19.05.2012 tarihinde öldüğünün anlaşılması karşısında, 5237 sayılı TCK'nın 64/1. maddesinin uygulama olanağının değerlendirilmesi zorunluluğu,Bozmayı gerektirmiş, sanık ..., sanıklar ... ve ... savunmanları ve o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, sanık ... açısından diğer yönleri incelenmeyen hükmün açıklanan nedenle tebliğname aykırı olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK’nın 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkının korunmasına, 27.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.