Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 18391 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 6839 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Çocuk MahkemesiSUÇLAR : Hırsızlık, Mala zarar verme, Konut dokunulmazlığını ihlalHÜKÜM : Mahkumiyet Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:I-Sanık hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükmün incelenmesinde: Hükmolunan cezanın tür ve miktarı bakımından, 5219 sayılı Yasa ile değişik 1412 sayılı CMUK'nın 305/1. maddesi gereğince hükmün temyizi olanaklı bulunmayıp kesin nitelikte olduğundan, sanık savunmanının temyiz isteğinin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK'nın 317. maddesi uyarınca isteme uygun olarak REDDİNE,I-Sanık hakkında konut dokunulmazlığını ihlal suçundan kurulan hükmün incelenmesinde:Birden fazla kişiyle konut dokunulmazlığını ihlal suçunu işleyen sanık hakkında, 5237 sayılı yasanın 119/1-c maddesinin uygulanmaması ve konut dokunulmazlığını ihlal suçunda etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanamayacağının gözetilmemesi karşı temyiz bulunmadığından, kabule göre de; 5237 sayılı Yasanın 61. maddesine aykırı olarak, aynı Yasanın 168/2. maddesinin 62. maddesinden sonra uygulanması sonuca etkili olmadığından, bozma nedeni yapılmamış; 5237 sayılı TCK'nın 119/1-(c) maddesi kapsamındaki konut dokunulmazlığını bozma suçunun da uzlaşmaya bağlı olmadığı anlaşıldığından, tebliğnamedeki bozma isteyen düşünce benimsenmemiş, Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 5275 sayılı Yasanın 99/1. maddesi gereğince, hükmolunan her bir cezanın diğerinden bağımsız olduğu ve varlıklarını ayrı ayrı koruyacağı gözetilmeden, cezaların toplanması suretiyle yazılı biçimde hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş, sanık savunmanının temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla CMUK’nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak hüküm fıkrasından, “para cezalarının toplanmasına” ilişkin bölüm çıkarılarak, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, III-Hırsızlık suçundan kurulan hükmün incelenmesinde: Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-) 5237 sayılı TCK'nın 62. maddesinin uygulanması sırasında, cezanın indirilmesi yerine, arttırılmasına karar verilmesi suretiyle hükmün karıştırılması, 2-) Dosya içinde bulunan 27.05.2009 tarihli yakalama tutanağında, ihbar üzerine şüpheli şahısların kaçış istikametine giden polis ekiplerinin eşgal bilgileri doğrultusunda sanık ve arkadaşı ...'i yakaladığı, ...'in üst aramasında yakınanın evinden alınan cep telefonunun bulunduğu, sanığın üzerinden çıkarttığı 300 TL parayı da polislere uzatarak kendilerini görmemelerini söylediğinin belirtilmesi karşısında, koşulları oluşmadığı halde 5237 sayılı Yasanın 168. maddesiyle uygulama yapılması, 3-) Kabule ve uygulamaya göre de; 5237 sayılı Yasanın 61. maddesine aykırı olarak, aynı Yasanın 168/2. maddesinin 62. maddesinden sonra uygulanması, Bozmayı gerektirmiş, sanık savunmanının temyiz itirazı ve tebliğnamedeki düşünce bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK’nın 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkın korunmasına, 30.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.