MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇLAR : Hırsızlık, İşyeri dokunulmazlığını bozma, Mala zarar vermeHÜKÜM : Mahkumiyet Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü: I-Sanıklar hakkında hırsızlık ve işyeri dokunulmazlığını bozma suçlarından kurulan hükümlerin incelenmesinde: Yakınana yönelik iş yeri dokunulmazlığını bozmak suçunun birden fazla kişi tarafından birlikte işlendiği anlaşılıp kabul edildiğine göre, anılan suçla ilgili olarak yapılan uygulamada sanıkların cezasında 5237 sayılı TCK'nın 119/1-c. maddesi ile arttırma yapılması gerektiğinin gözetilmemesi, karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamış olup, ayrıca anılan maddenin uzlaşma kapsamında bulunmadığının anlaşılması karşısında; tebliğnamede bu konuda bozma isteyen düşünceye katılınmamıştır. Dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimin takdirine göre; suçların sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-Velayet, vesayet ve kayyımlık yetkilerine ilişkin haklardan yoksunluğun 5237 sayılı TCY.nın 53/3. maddesi uyarınca yalnızca kendi alt soyundaki kişiler bakımından koşullu salıverilmeyle sona ereceği gözetilmeden, anılan hakların yönelik olduğu kişiler bakımından bir ayrım yapılmadan, sanıkların aynı Yasanın 53/1-c maddesinde yazılı haklardan koşullu salıverilmesine kadar yoksun bırakılmalarına karar verilmesi; 2-Sanıklar ... ve ... hakkında, 5237 sayılı TCK'nın 7/3. maddesinin açık hükmü karşısında; 01.06.2005 tarihinden önce işlenen suçlar nedeniyle, aynı Yasanın 58/6. maddesinde düzenlenen mükerrirlere ilişkin infaz hükümlerinin uygulanamayacağının gözetilmemesi, 3-Suçu birlikte işleyen sanıklardan neden oldukları yargılama giderlerinin “ayrı ayrı” yerine, “müteselsilen” alınmasına hükmedilmesi suretiyle 5271 sayılı CMK’nın 326/2.maddesine aykırı davranılması, Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ..., ..., ..., ...'nın temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye kısmen aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 5320 sayılı Yasanın ...maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322.maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hükmün sanıklar hakkında “53.ve 58. maddelerin uygulanmasına” ilişkin bölümler çıkartılarak, “53.maddenin uygulanmasına” ilişkin bölümün yerine “Kasten işlemiş olduğu suçlardan, hapis cezasıyla mahkûmiyetinin yasal sonucu olarak sanıkların 5237 sayılı TCY’nın 53/1.maddesinin (a),(b),(c),(d) ve (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezalarının infazı tamamlanıncaya kadar, (c) bendinde yazılı “kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri” açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkum olduğu hapis cezalarından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmalarına,” cümlesi yazılmak ve hükmün yargılama giderlerinin alınmasına ilişkin bölümünden “müteselsilen” kelimesinin çıkartılarak, yerine “sanıkların neden oldukları yargılama giderlerinden ayrı ayrı sorumlu tutulmalarına” kelimelerinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, II-Sanıklar hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükümlerin incelenmesinde: Dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimin takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-Suç tarihi itibariyle mala zarar verme suçunun, 5271 sayılı CMK'nın 253. maddesi gereğince “uzlaşma” hükümlerine bağlı olduğu gözetilerek, aynı Yasanın 254.maddesi uyarınca mahkemece yöntemine uygun olarak uzlaştırma işlemlerinin yapılması gerektiğinin düşünülmemesi, 2-Velayet, vesayet ve kayyımlık yetkilerine ilişkin haklardan yoksunluğun 5237 sayılı TCY.nın 53/3. maddesi uyarınca yalnızca kendi alt soyundaki kişiler bakımından koşullu salıverilmeyle sona ereceği gözetilmeden, anılan hakların yönelik olduğu kişiler bakımından bir ayrım yapılmadan, sanıkların aynı Yasanın 53/1-c maddesinde yazılı haklardan koşullu salıverilmesine kadar yoksun bırakılmalarına karar verilmesi; 3-Sanıklar ... ve ... hakkında, 5237 Sayılı TCK nun 7/3. maddesinin açık hükmü karşısında; 01.06.2005 tarihinden önce işlenen suçlar nedeniyle, aynı Yasanın 58/6. maddesinde düzenlenen mükerrirlere ilişkin infaz hükümlerinin uygulanamayacağının gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ..., ..., ..., ...'nın temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 12.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.