Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 18361 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 3799 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇLAR : Hırsızlık, Suç eşyasının kabul edilmesiHÜKÜM : Mahkumiyet Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:I-Sanık ... hakkında kurulan hükmün incelemesinde;Hükmün sanık savunmanı tarafından temyiz edilmesi nedeniyle bozmadan sonra kurulacak hükme tayin edilecek ceza miktarının önceki hükümde saptanan ceza miktarını aşamamasını ifade eden, 1412 sayılı CMUK’nın 326. (5271 sayılı CMK’nın 307.) maddesinde anlamını bulan kazanılmış hak kavramı sadece ceza miktarına ilişkin bir yasa normu olduğu halde anılan kavrama yanlış anlam verilerek, Dairemizin önceki bozması doğrultusunda sanık hakkında hırsızlık suçundan hüküm kurulurken 765 sayılı TCY'nin 493/2, 522, 55/3, 59, 647 sayılı Yasa'nın 4. maddeleri uyarınca uygulama yapılıp sanığın kazanılmış hakkı nedeniyle önceki hükümde verilen adli para cezasını korumak gerekirken, uygulama maddesinin bir kazanılmış hak oluşturmayacağı gözetilmeden 765 sayılı Yasa'nın 65/3. maddesinin de hükümde gösterilmesi sonuca etkili bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan elverişli kanıtlara, uyulan bozmaya, gerekçeye ve Hakimin takdirine göre sanık ... savunmanının temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, eleştiri dışında, usul ve kanuna uygun bulunan hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA,II-Sanıklar ... ve ... hakkında kurulan hükümlerin incelemesine gelince;Suçun işlendiği 10.11.2001 tarihi ile inceleme tarihi arasında sanık ... hakkında uygulanan 765 sayılı TCY'nin 512/1. maddesinde öngörülen cezanın tür ve süresine göre aynı Yasa'nın 102/4, 104/2. maddelerinde yazılı 7 yıl 6 aylık sürenin; sanık ...'nin eylemine uyan 765 sayılı TCY'nin 493/2, 522, 2253 sayılı Yasa'nın 12/2. maddelerinde belirtilen hırsızlık suçu için öngörülen cezanın türü ve üst sınırlarına göre, aynı Yasa'nın 102/4, 104/2. maddesi ile 1.6.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCY'nin aynı suça uyan 142/2-d, 31/2, 66/1-d, 66/2 ve 67/4. maddelerinin ayrı ayrı ve bir bütün olarak uygulanması sonucu, anılan Yasa'nın 7/2, 5252 sayılı Yasa'nın 9/3. maddeleri ışığında, zamanaşımı bakımından 5237 sayılı Yasa hükümlerinin sanık yararına olması ve aynı Yasanın 66/1-d, 66/2 ve 67/4. maddelerinde belirtilen 11 yıl 3 aylık zamanaşımının, suç tarihi olan 10.11.2001 tarihinden inceleme tarihine kadar geçmiş bulunması; Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ... savunmanlarının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan,hükmün açıklanan nedenle kısmen isteme uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak sanıklar hakkında açılan kamu davalarının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 03.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.