Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1833 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 29187 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Ağır Ceza MahkemesiSuç : Yağma, kasten yaralamaYerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:I- Sanık hakkında yakınan ... ...'e yönelik yağma suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;Dosya içeriğine, uyulan bozmaya, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak;Sanığın, hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar TCK'nın 53/1-a-b-c-d-e maddesinde yazılı hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına; ancak, TCK'nın 53/3. maddesi uyarınca koşullu salıverildiği takdirde, kendi altsoyu üzerinde TCK'nın 53/1-c bendinde sayılan hakları kullanmaktan yoksunluğunun sona erdirilmesine karar verilmiş ise de; 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 gün, 2014/140-2015/85 Esas ve Karar sayılı kararı ile TCK'nın 53/1-b maddesinde yazılı, "seçme, seçilme ve diğer siyasi hakları kullanmaktan" ibaresinin iptal edilmiş olması,Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ... savunmanının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK'nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından TCK'nın 53. maddenin uygulanmasına ilişkin bölüm çıkarılarak yerine, "Sanığın kasten işlemiş olduğu suç için hapis cezasıyla mahkumiyetinin yasal sonucu olarak, TCK'nın 53/1. maddesinin uygulanması yönünden, (a, c, d ve e) bentleri ile (b) bendinde yazılı seçme, seçilme ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına, aynı Kanunun 53/2. maddesinin uygulanması açısından, 53/1.maddesinin (a, c, d ve e) bentleri ile (b) bendinde yazılı seçme ve diğer siyasi hakları ve aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca, (c) bendinde yazılı kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkilerini mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar kullanamamasına" cümlesinin yazılması suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, II- Sanık hakkında yakınan ... ...'e yönelik kasten yaralama suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;Sanığın eylemine uyan 765 sayılı TCK'nın 456/2, 457/1. maddesindeki kasten yaralama suçu için öngörülen cezanın türü ve üst sınırına göre, aynı Yasanın 102/4 ve 104/2. maddelerinde belirtilen 7 yıl 6 aylık genel dava zamanaşımının, suç tarihi olan 28.03.2005 gününden inceleme tarihine kadar geçmiş bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ... savunmanının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma sebebi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK.nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, sanık hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE,III- Sanık hakkında yakınan ... ...'e yönelik yağma suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;Diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak;Dosya kapsamına göre, yakınan ... ...'in, sanığın 22.03.2005 tarihinde kendisinden para istediğini, vermeyeceğini söylemesi üzerine elinde bulunan bıçağı gösterip “Karnına sokarım.” diye tehdit ederek 15-20.-TL parasını aldığını beyan ettiği,Yakınan ... ...'in ise, 28.03.2005 tarihinde sanığın çay tezgahını kaldırmasını istemesi nedeniyle tartıştıklarını, bunun üzerine elinde bulunan bıçak ile yüzünden yaralayıp, 30.-TL para, 12 kg tüp ve kasasını aldığını söyleyerek şikayetçi olduğu, Sanık ... ... hakkında bu eylemler nedeniyle iki kez yağma ve kasten yaralama suçundan cezalandırılması için 19.04.2005 tarih 2005/1020 sayılı iddianame numarası ile Ağır Ceza Mahkemesi'ne kamu davası açıldığı,Ağır Ceza Mahkemesi 02.12.2005 tarih 2005/143 Esas, 2005/268 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında yağma suçundan beraat, kasten yaralama suçundan ise, TCK 456/2, 457/1. maddeleri gereğince 2 yıl 8 ay hapis cezasına karar verdiği,Anılan bu kararın sanık ve o yer Cumhuriyet Savcısı tarafından temyiz davasına konu edildiği,O yer Cumhuriyet Savcısının 17.01.2006 tarihli temyiz dilekçesinde ise, sanık ... ...'nin yakınan ... ...'e yönelik eyleminin yağma suçunu oluşturacağından bahisle temyiz itirazlarının belirtildiği, ancak yakınan ... ...'e yönelik eylemi ile ilgili aleyhe bir temyiz davası açılmadığı anlaşılmıştır.Açılan temyiz davası ile sınırlı olarak inceleyen Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 07.02.2012 tarih 2007/19383 Esas, 2012/1868 Karar sayılı kararı ile “Yüklenen suçun alt sınırının 5 yıldan fazla hapis cezasını gerektirmesi nedeniyle CMK 150/3. maddesi uyarınca zorunlu savunman atanması gereken sanığın, Cumhuriyet Savcısının esasa ilişkin görüşünü bildirdiği ve hükmün esasını oluşturan kısa kararın açıklandığı son oturumda zorunlu savunmanın hazır bulundurulmaması suretiyle aynı yasanın 188/1. maddesine aykırı davranılması gerekçesiyle diğer konular yönünden incelenmeyen” hükmün bozulmasına karar verildiği, Ağır Ceza Mahkemesi'nin 12.07.2012 tarihli celsede bozmaya uyduğu ve sanık hakkında mağdur ... ...'e karşı eyleminden dolayı ayrıca mahkumiyet kararı verildiği anlaşılmıştır. Ancak açılan temyiz davası ile sınırlı inceleme sonucu verilen bozma kararının usul hükümlerine aykırılık içerse bile temyize konu edilmeyen hükmün kesinleşmesini etkilemeyeceği,Hal böyle olunca da;Sanığın yakınan ... ...'e yönelik eylemi nedeniyle 02.12.2005 tarihli beraat kararının kesinleştiği dikkate alınmadan bu yönde mahkumiyet kararı verilmesi,Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ... savunmanının temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 07.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.