MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇLAR : Hırsızlık, Konut dokunulmazlığını bozmaHÜKÜM : Mahkumiyet Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü: Olay günü yakınana ait iş yerinin giriş kapısının kilit ve tutma koluna zarar vermek suretiyle girip hırsızlık yaptığı anlaşılan sanık ... hakkında, mala zarar vermek suçundan 5237 sayılı TCK’nın 151/1. maddesi uyarınca, sanık ... hakkında birden fazla kimse ile birlikte geceleyin iş yeri dokunulmazlığını bozma suçundan 5237 sayılı TCK’nın 116/2-4, 119/1-c maddelerinden zamanaşımı içinde işlem yapılması olanaklı kabul edilmiştir.Sanıklar hakkında hırsızlık suçu için kurulan hükmün fıkrasında 5237 sayılı TCK.nin 142/1.maddesinin (b) bendinin gösterilmemesi yerinde düzeltilmesi olanaklı maddi hata olarak kabul edilmiştir. İş yeri dokunulmazlığını bozmak suçunun birden fazla kişi tarafından birlikte işlendiği anlaşılıp kabul edildiğine göre, anılan suçla ilgili olarak yapılan uygulamada sanık ...'in cezasında 5237 sayılı TCK'nın 119/1-c maddesi ile arttırma yapılması gerektiğinin gözetilmemesi, karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamış, Dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimin takdirine göre; suçların sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 1- Sanık ... hakkında kasten işlemiş olduğu hırsızlık ve iş yeri dokunulmazlığını bozma suçları için hapis cezasıyla mahkûmiyetinin yasal sonucu olarak sanığın 5237 sayılı TCY’nin 53/1.maddesinin (a),(b),(c),(d) ve (e) bentlerinde yazılı haklardan cezasının infazı tamamlanıncaya kadar, (c) bendinde yazılı “kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri” açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması, 2-5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununun 11/1.maddesi gereğince, aynı Yasanın 5. maddesinde öngörülen koruyucu ve destekleyici tedbirlerin suça sürüklenen ve ceza sorumluluğu olmayan çocuklar bakımından uygulanabileceği gözetilmeden; somut olayda ceza sorumluluğu olan ve mahkumiyet kararı kurulan sanık ... hakkında anılan Yasanın 5. maddesinde yazılı tedbire hükmedilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ... savunmanlarının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322.maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından sanık ... hakkında kurulan hükümlerdeki “53. maddenin uygulanmasına” ilişkin bölümler çıkartılarak, yerine “Kasten işlemiş olduğu suçtan, hapis cezasıyla mahkûmiyetinin yasal sonucu olarak sanıkların 5237 sayılı TCY’nin 53/1.maddesinin (a),(b),(c),(d) ve (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezasının infazı tamamlanıncaya kadar; (c) bendinde yazılı “kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri” açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkum olduğu hapis cezalarından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmalarına” cümlesi yazılmak ve sanık ... hakkındaki hükmün “5395 sayılı Yasanın 5. maddesinin uygulanmasına” ilişkin bölümü çıkartılmak suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 31.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.