MAHKEMESİ :Çocuk MahkemesiSUÇ : HırsızlıkHÜKÜM : Mahkumiyet Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü: I-Sanığın yakınan ...'e yönelik hırsızlık suçundan kurulan hükmün incelenmesinde; Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; Mahkemece 5271 sayılı Yasa’nın 150/3. maddesi uyarınca, sanığın savunmasını yapmak üzere zorunlu savunmanın görevlendirilmesi nedeniyle, savunmana ödenen avukatlık ücretinin, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/3-c maddesindeki düzenlemeye açıkça aykırı biçimde, çocuk sanığa yargılama gideri olarak yükletilmesine karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, ... savunmanının temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla CMUK’nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından, “Avukatlık vekil ücreti 230 TL savunman ücretinin yargılama giderleri olarak sanıktan tahsiline” ilişkin bölümün çıkarılması suretiyle diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, II-Sanığın, yakınan ...'na yönelik hırsızlık suçundan kurulan hükmün incelenmesine gelince;Diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-Oluş ve dosya içeriğine göre; sanığın müşteri gibi girdiği işyerinin 2.katında bir süre oturup 4.katına çıktığı, ayrı bir bölümde bulunan giyinme odasından yakınan ...'ün montunu çalmasından sonra yine ayrı bir kısımda bulunan yakınan İsmail'e ait yönetim odasının kapısını zorlamak suretiyle açarak içeri girdiği, çelik kasanın alt çekmecesindeki suça konu paraları alıp çaldığı monta koyarak dışarı çıktığı, fark edilmesi üzerine kesintisiz takip sonucu dışarıda işyeri çalışanları ve tanık ... tarafından yakalandığı, montun üzerinden alınıp yakınan ...'e verildiği, montun içinden çalınan paraların bir kısmının çıktığı, sanığın kargaşadan yararlanıp kaçtığı, işyeri sahibinin sanıkta başka paraların da bulunabileceğini söylemesi üzerine tanık ... tarafından araya kesinti girmesinden sonra tekrar yakalandığı, üzerini kontrol edip bir miktar bozuk paraları bulduğu,sanığın yine tanığın elinden kaçtığı, bu şekilde çalınan paraların bir kısmının sanıktan ele geçirildiği, yakınan İsmail'in 14.01.2008 günlü ifadesinde 200 TL parasının eksik kaldığını söylemesinden sonra tanık ...'in sanığın evine gittiği, sanığın eksik kalan paraları adı geçen tanığa rızasıyla verdiği, tanık ... tarafından paraların yakınana teslim olunduğu, yakınan İsmail'in 20.05.2008 günlü oturumda dava açılmadan önce paralarının iade edildiğini söylediği olaya ilişkin olarak; 1-Sanığın hazırlık soruşturması sırasında çaldığı paraların bir kısmını teslim ederek kısmi iadeyi sağladığının anlaşılması karşısında; yakınana kısmi iadeye rıza gösterip göstermediği sorularak, sonucuna göre 5237 sayılı Yasanın 168. maddesiyle uygulama yapılıp yapılmayacağının karar yerinde tartışmasız bırakılması, 2-Araya kesinti girip eylem tamamlandığı halde, sanık hakkında kalkışma hükümlerinin uygulanması, 3-Mahkemece 5271 sayılı Yasa’nın 150/3. maddesi uyarınca, sanığın savunmasını yapmak üzere zorunlu savunmanın görevlendirilmesi nedeniyle, savunmana ödenen avukatlık ücretinin, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/3-c maddesindeki düzenlemeye açıkça aykırı biçimde çocuk olan sanığa yargılama gideri olarak yükletilmesine karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... savunmanının temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK’nın 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış hakkının korunmasına, 30.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.