Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 17973 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 8085 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını bozma, mala zarar vermeHÜKÜM : Düşme, ceza verilmesinden vazgeçilmesine, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:... Asliye Ceza Mahkemesinin 07.05.2009 tarih ve 2008/406-2009/234 sayılı sanığın yokluğunda verilen kararını sanık ...'un süresinden sonra temyiz ettiği, ancak kararın son bölümünde hükme karşı başvurulacak kanun yolları açıklanırken “... kararın tebliğ veya tefimden itibaren 7 gün içinde yasa yolu açık olarak verilen...” denildiği, gerek kanun yolu yöntemi ve merciinin belirtilmediği gerekse temyiz süresinin başlangıcı konusunda yanıltıcı ifadenin kullanıldığı, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 40/2, 5271 sayılı CMK'nın 34/2, 231/2 ve 232/6. maddelerine göre; mahkeme kararlarında ilgili kişilerin hangi kanun yolları ve mercilere başvuracağını, süreleri ve şeklinin kuşkuya yer vermeyecek şekilde açıkça gösterilmesi gerekir şeklindeki açık ve buyurucu hükümleri karşısında, sanık temyizinin süresinde ve geçerli olduğu kabul edilerek yapılan incelemede; Sanık hakkında 18.10.2007 tarihli eylemine ilişkin olarak TCK'nın 152/1-a ve 116/2,4. maddeleri uyarınca açılan kamu davaları ile müsadere konusunda, olumlu yada olumsuz bir karar verilmemişse de zamanaşımı süresi içinde her zaman bir karar verilmesi olanaklı görülmüştür. I-Sanık hakkında yakınan ...'a yönelik hırsızlık suçundan kurulan hükmün temyiz incelenmesinde: 5271 sayılı CMK’nın 231/5. maddesi kapsamında verilen kararların temyizi olanaklı bulunmayıp aynı maddenin 12. fıkrası uyarınca itirazı olanaklı kararlardan olduğu ve 5271 sayılı CMK'nın 264/1. maddesi uyarınca yasa yoluna başvuruda ve mercide yanılmanın başvuranın haklarını ortadan kaldırmayacağının anlaşılması karşısında; 5271 sayılı Yasanın 264/2. maddesi uyarınca itirazı incelemeye yetkili ve görevli mahkemeye mahkemesince iletilmek üzere, dosyanın incelenmeksizin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, II-Sanık hakkında yakınan ...'a yönelik mala zarar verme ve işyeri dokunulmazlığı bozma; yakınanlar ... ve ...'a yönelik mala zarar verme ve konut dokunulmazlığını bozma ve Pelitözü Köyü okulunda gerçekleştirdiği hırsızlık suçundan, kurulan hükümlerin temyiz incelenmesinde; Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimin takdirine göre; sanık ... ve o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usul ve kanuna uygun bulunan hükmün isteme aykırı olarak ONANMASINA, III-Sanık hakkında yakınanlar ... ve ...'a yönelik hırsızlık suçundan kurulan hükmün temyiz incelenmesine gelince; Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 5237 sayılı TCK'nın 53.maddenin 3.fıkrasına göre, uzun süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında, aynı maddenin 1.fıkrasının (c) bendinde öngörülen kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından hak yoksunluğu uygulanamayacağının gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle istem gibi BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla CMUK’nun 322.maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından 5237 sayılı Yasanın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısım çıkarılarak, yerine “Sanığın 5237 sayılı TCK’nın 53/1.maddesinin (a), (b), (d) ve (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına, 5237 sayılı TCK.nın 53/3.maddesi uyarınca mahkum olduğu hapis cezası ertelenen sanık için aynı maddenin 1-c fıkrası uyarınca da kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından, söz konusu yasaklamanın uygulanmamasına,” cümlesi yazılmak suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 28.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.