Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 17930 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 7706 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Yağma, kasten yaralamaHÜKÜM : Mahkumiyet Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:Yakınan ...'ın 25.05.2004 tarihli duruşmada katılan sıfatını elde ettiği halde, gerekçeli karar başlığında katılan yerine müşteki olarak gösterilmesi yerinde düzeltilmesi olanaklı yazım hatası olduğu kabul edilmiştir.I-Sanık ... hakkında yağma ve kasten yaralama suçlarından kurulan hükümlerin incelenmesinde;Kararın sanığın haberdar olduğu savunmanın yüzüne karşı sanığın yokluğunda verildiği, sanığın kararı süresinden sonra temyiz ettiği anlaşılmakla, yasal süre içinde temyiz başvurusunda bulunmayan sanık ...'ın bu konudaki isteminin 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nın 317.maddesi gereğince tebliğnameye uygun olarak REDDİNE, II-Sanık ... hakkında yağma suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;5252 sayılı Yasanın 9/3. maddesi uyarınca, sanık yararına olan hüküm önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümleri olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbiriyle karşılaştırılması suretiyle bulunacağından, her iki Yasaya göre denetime olanak sağlayacak şekilde uygulanan Yasa maddeleriyle, verilmesi gereken cezalar ayrı ayrı tespit edilip, sonuç cezalar karşılaştırılarak lehe olan yasa belirlenerek uygulama yapılması gerekirken, yazılı şekilde uygulama yapılması, 5237 sayılı Yasa hükümlerinin açıkça sanık lehine olması nedeniyle sonuca etkili olmadığından, Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-) Suç tarihi itibariyle 18 yaşından küçük olan sanık hakkında, 5237 sayılı TCY’nın 53/4. maddesi uyarınca aynı maddenin birinci fıkrasındaki hak yoksunluklarının uygulanamayacağının düşünülmemesi, 2-) 5271 sayılı CMK.nın 326/2. maddesine aykırı olarak, suçu birlikte işleyen sanıkların neden oldukları yargılama gideri olan vekalet ücretinden eşit olarak ve yargılama giderlerinden ayrı ayrı sorumlu tutulmaları ve yerine “sanıktan tahsiline” şeklinde karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... savunmanının temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK'nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından ‘‘53. maddesinin uygulanmasına”, “yargılama giderinin sanıktan tahsiline” ve “ücreti vekaletin sanıktan alınarak katılana verilmesine” ilişkin bölümlerin çıkartılarak yerlerine “Sanıklara sebebiyet verdikleri yargılama giderinin ayrı ayrı yükletilmesine” ve “‘sanıklardan neden oldukları vekalet ücretinin eşit olarak alınmasına” cümlelerinin eklenmesi suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,III-Sanık ... hakkında kasten yaralama suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-) 5252 sayılı Yasanın 9/3. maddesi uyarınca, sanık yararına olan hüküm önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümleri olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbiriyle karşılaştırılması suretiyle bulunacağından, dosya içeriğine göre sanığın eylemine uyan 765 sayılı TCK’nın 456/3, 457/1. maddeleriyle, 5237 sayılı TCK'nın 86/1, 86/3-e, 87/2-b-son, 53. maddeleri uyarınca uygulama yapılıp her iki Yasaya göre denetime olanak sağlayacak şekilde uygulanan Yasa maddeleriyle verilmesi gereken cezalar ayrı ayrı tespit edilip sonuç cezalar karşılaştırılarak lehe olan yasa belirlenip uygulama yapılması gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması,2-) Kabule göre de; sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 87/2-b-son maddesi ile temel ceza belirlenirken alt sınırın 8 yıl olduğu gözetilmeden, yazılı şekilde uygulama yapılması suretiyle daha az cezaya hükmedilmesi,3-) Suç tarihi itibariyle 18 yaşından küçük olan sanık hakkında, 5237 sayılı TCY’nın 53/4. maddesi uyarınca aynı maddenin birinci fıkrasındaki hak yoksunluklarının uygulanamayacağının düşünülmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... savunmanının temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, sanık hakkında 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nın 326/son maddesinin gözetilmesine, 27.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.