MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Yağma, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, 6136 sayılı Yasaya aykırılık, kasten yaralamaHÜKÜM : A-Sanık ...: 5237 sayılı TCK'nun 141/1, 62, 53, 58, 63. maddeleri gereğince sanığın 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına, cezanın ertelenmesine yer olmadığına, cezanın paraya ve diğer seçenek yaptırımlara çevrilmesine yer olmadığına, B-Sanık ...: 6136 sayılı Yasanın 15/1, 5237 sayılı TCK'nun 62, 52/2. maddeleri gereğince sanığın 3.000,00 TL ve 400,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına, cezanın ertelenmesine yer olmadığına, Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü: I-Sanık ... hakkında 6136 sayılı Yasaya muhalefet suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde: Dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hâkimler Kurulunun takdirine göre, suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve Yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak;Hüküm tarihinden sonra, 28.06.2014 tarih ve 29044 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasanın 81.maddesiyle 5275 sayılı Yasanın 106.maddesinde yapılan değişikliklerin gözetilmemiş olması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... savunmanının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322.maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak hüküm fıkrasından "Ödenmediği takdirde hapse çevrileceğinin ihtaratına" cümleleri çıkartılmak suretiyle , diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,II- Sanık ... hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesine gelince; Dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hâkimler Kurulunun takdirine göre, suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve Yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak; 1- Sanığa yüklenen 5237 sayılı Yasanın 141/1. maddesindeki hırsızlık suçunun, 24.11.2016 tarihinde kabul edilen 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 34.maddesi gereğince uzlaşma kapsamında kaldığı gözetilerek, taraflara usulünce uzlaşma önerisinde bulunularak sonucuna göre işlem yapılmasında zorunluluk bulunması, 2-Kabule göre de; a-Sanık hakkında TCK.nun 53. maddesindeki 1. ve 2. fıkraları ile 3. fıkrasının 1. cümlesinin uygulanmasına karar verilmiş ise de; 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün, 2014/140-2015/85 Esas ve Karar sayılı kararı ile TCK'nın 53/1-b maddesinde yazılı, "seçme, seçilme ve diğer siyasi hakları kullanmaktan" ibaresinin iptal edilmiş olması karşısında; yeniden takdiri lüzumu, b-Mahkemece 5271 sayılı Yasa’nın 150. maddesi uyarınca, sanığın savunmasını yapmak üzere zorunlu savunman görevlendirilmesi nedeniyle savunmana ödenen avukatlık ücretinin, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/3-c maddesindeki düzenlemeye açıkça aykırı biçimde, sanığa yargılama gideri olarak yükletilmesine karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... savunmanının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 01.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.