Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 17838 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 2124 - Esas Yıl 2012





Tebliğname No : 6 - 2009/167315MAHKEMESİ : Kayseri 3. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 12/03/2009NUMARASI : 2008/1088 (E) ve 2009/210 (K)SUÇ : Hırsızlık Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:Dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimin takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-Yakınanın 05.10.2008 tarihinde hırsızlık olduğunu görerek müracaatta bulunduğunu bildirmesi, sanıkların da suçu kabul etmemesi, tanık olarak beyanı alınan A.. K..'ın görgüsünün yine sanıkların 22.08.2008 tarihinde gerçekleştirdikleri başka bir olaya ilişkin olduğunun anlaşılması karşısında; “kuşkudan sanık yararlanır” kuralı uyarınca eylemin gündüzün hırsızlık olarak kabulü gerektiği gözetilmeden ve suçun gece sayılan zaman dilimi içinde işlendiğini gösteren kanıtların da neler olduğu açıklanıp tartışılmadan yazılı şekilde 5237 sayılı TCK'nın 143. maddesine göre sanıklara verilen cezanın artırılması, 2-Yakınana ait aracın alt bölümünden stepne lastiği çalan sanıkların, suçu ne şekilde işledikleri dosya içeriğine yansımadığından, eylemlerinin 5237 sayılı TCK’nın 142/1. Maddesinin (e) bendine uyduğunun kabul edilmesi gerektiği gözetilmeden aynı maddenin (b) bendi ile hüküm kurulması, 3-Sanıkların savunmalarının birbiriyle aynı olacak şekilde kopyalanması, 4-Sanıkların TCK’nın 53. maddesinin 2. fıkrası uyarınca hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar aynı maddenin 1. fıkrasında öngörülen hakları kullanmaktan yoksun kılınmalarına, aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca da kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından, söz konusu yasaklamanın koşullu salıverilen sanıklar hakkında uygulanmamasına, karar verilmesi gerekirken, yazılı biçimde uygulama yapılması, Bozmayı gerektirmiş, sanıklar E.. K.. ve M.. K..'ün temyiz itirazları ve tebliğnamedeki düşünce bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 27.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.