Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 17763 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 8218 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlalHÜKÜM : Mahkumiyet Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:Hüküm fıkrasında sanığın mükerrirliğine karar verilirken uygulama maddesi olan 5237 sayılı TCK'nın 58. maddesinin yazılmaması yerinde ilavesi mümkün görüldüğünden bozma nedeni yapılmamıştır.I-Sanık hakkında tüm yakınanlara karşı işlediği “hırsızlık” ile yakınan ...’e karşı işlediği “konut dokunulmazlığını ihlal” suçlarından kurulan hükmün incelenmesinde: Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimin takdirine göre; suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; Velayet, vesayet ve kayyımlık yetkilerine ilişkin haklardan yoksunluğun 5237 sayılı TCY’nin 53/3. maddesi uyarınca yalnızca kendi alt soyundaki kişiler bakımından koşullu salıverilmeyle sona ereceği gözetilmeden, anılan hakların yönelik olduğu kişiler bakımından bir ayrım yapılmadan, sanığın aynı Yasanın 53/1-c maddesinde yazılı haklardan şartla salıverilmesine kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi;Bozmayı gerektirmiş, sanık ... savunmanının temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK'nun 322.maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından “53.maddenin uygulanmasına” ilişkin bölüm çıkartılarak, yerine “Kasten işlemiş olduğu suçlardan, hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanığın 5237 sayılı TCY’nin 53/1. maddesinin (a), (b), (c), (d) ve (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezalarının infazı tamamlanıncaya kadar; (c) bendinde yazılı “kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri” açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına,” cümlesi yazılmak suretiyle, eleştiriler dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, II-Sanık hakkında yakınanlar ... ve ...’e karşı işlediği “konut dokunulmazlığını ihlal” suçundan kurulan hükmün incelenmesinde: Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 1)-Sanığın 13.02.2009 tarihinde ... 3. Asliye Ceza Mahkemesi'nde talimatla alınan beyanında, yakınanlar ile uzlaşmak istediğini beyan ettiği; yakınanlar ... ve ...’in uzlaşma konusunda beyanının alınabilmesi için duruşma gününün bildirildiği tebligatların bila tebliğ iade edildiği, ancak bahsi geçen tebligatların yakınanların duruşmada bildirdiği adreslerine çıkmadığının anlaşılması karşısında, sanığa yüklenen 5237 sayılı Yasanın 116/1. maddesindeki konut dokunulmazlığını ihlal suçunun, 5271 sayılı CMK’nın 253. ve 254. maddeleri uyarınca uzlaşma kapsamında kaldığı gözetilerek, taraflara usulünce uzlaşma önerisinde bulunularak sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi, 2)-Kabule ve uygulamaya göre de; Velayet, vesayet ve kayyımlık yetkilerine ilişkin haklardan yoksunluğun 5237 sayılı TCY’nin 53/3. maddesi uyarınca yalnızca kendi alt soyundaki kişiler bakımından koşullu salıverilmeyle sona ereceği gözetilmeden, anılan hakların yönelik olduğu kişiler bakımından bir ayrım yapılmadan, sanığın aynı Yasanın 53/1-c maddesinde yazılı haklardan şartla salıverilmesine kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi; Bozmayı gerektirmiş, sanık ... savunmanının temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 27.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.