Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 17737 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 2974 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : YağmaHÜKÜM : Beraat Yerel Mahkemece verilen hüküm katılan vekili tarafından duruşmalı olarak da temyiz edilmekle; Yargıtay 13. Ceza Dairesinin 08/12/2011 günlü görevsizlik kararı ile Dairemize gönderilerek aşvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:I-Sanık ... hakkında kurulan hükme yönelik temyiz talebinin incelenmesinde; Sanık hakkında dava açıldıktan sonra 06/03/2008 tarihli oturumda sanıktan şikayetçi olmadığını beyan eden müşteki hakkında, sadece sanık ... hakkında açılan kamu davasına katılmasına karar verildiği anlaşıldığından, sanık ... hakkında kurulan hükme yönelik katılan vekilinin temyize yetkisi bulunmadığından, temyiz talebinin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi delaletiyle halen yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 317.maddesi uyarınca REDDİ; II- Sanık ... hakkında kurulan hükme yönelik temyize gelince; Beraat kararına yönelik olarak duruşmalı inceleme yapılması mümkün olmadığından, katılan vekilinin duruşmalı inceleme isteğinin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi delaletiyle halen yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 318. maddesi uyarınca REDDİNE; Diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-... 10. Ağır Ceza Mahkemesine açılan 2007/53 nolu iddianameyle, sanık ... hakkında suç işlemek amacıyla örgüt kurmak ve silahla tehdit suçlarından kamu davası açıldığı, anılan iddianame kapsamında '...' isminde bir kişinin yakınanlardan tehdit ile para istediğinden bahsedildiği, açık kimlik bilgileri tespit edilemeyen bu şahıs hakkında dosya tefrik edilerek soruşturmanın devam ettiği, katılan ...'ı telefonla arayarak tehditle para isteyen şahsın da kendisini "..." olarak tanıttığı anlaşıldığından, bu şahıs hakkında ... Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturmanın ve ... 10. Ağır Ceza mahkemesine açılan davanın akibetinin sorulmaması, 2-Katılanı telefonla arayan şahsın ses kaydının dosya kapsamında mevcut olması karşısında, bu kayıtlardaki kişinin sesinin sanık ...'a ait olup olmadığının; sanık adına telefon hattının alınması sırasında düzenlenen belgeler getirtilerek, bu belgelerdeki imzanın sanığa ait bulunup bulunmadığının bilirkişi marifetiyle tespit edilmememesi suretiyle eksik inceleme ile karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, katılan ... vekilinin temyiz itirazları ve tebliğnamedeki düşünce bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 22.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.