Tebliğname No : 6 - 2013/158763MAHKEMESİ : Gaziantep 1. Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ : 29/11/2010NUMARASI : 2010/106 (E) ve 2010/471 (K)Suç : Yağma (Değişen suç vasfına göre hırsızlık)Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:I- Sanık U.. K.. hakkında kurulan hükmün incelemesinde;Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulu’nun takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak;1-) Sanık hakkında 5237 sayılı Yasanın 142/1-b, 35/2, 31/3. maddeleri uyarınca belirlenen 5 ay 10 gün hapis cezasının, anılan Yasanın 50/3, 1-a, 52/2. maddesi uyarınca günlüğü 20,00 TL’den paraya çevrilirken, 3.200,00.-TL yerine, 4.000,00.-TL uygulanarak fazla ceza tayinine hükmedilmesi,2-) 5237 sayılı TCK'nın 50/3. fıkrası uyarınca 18 yaşından küçüklere verilen 1 yıldan az süreli hürriyeti bağlayıcı cezanın zorunlu olarak adli para cezasına çevrildikten sonra, 5275 sayılı Yasanın 106/4.maddesi uyarınca adli para cezasının ödenmemesi halinde tekrar hapse çevrilemeyeceğinin düşünülmemesi,3-)Mahkemece 5271 sayılı Yasa'nın 150/3. maddesi uyarınca sanığa savunmasını yapmak üzere zorunlu savunman görevlendirilmesi nedeniyle, atanan savunmana ödenen avukatlık ücretinin, onsekiz yaşından küçük olduğu anlaşılan sanığa yargılama gideri olarak yükletilmesine karar verilmesinin, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6/3-c maddesindeki düzenlemeye açıkça aykırı olduğunun gözetilmemesi,Bozmayı gerektirmiş, sanık U.. K.. ve savunmanının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle kısmen isteme uygun kısmen aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak hükümden 5237 sayılı Yasanın 142/1-b, 35/2, 31/3. maddeleri uyarınca belirlenen 5 ay 10 gün hapis cezasının, anılan Yasanın 50/3, 1-a, 52/2. maddesi uyarınca günlüğü 20,00.-TL’den paraya çevrilirken hesap edilen "4.000,00.-TL” yerine "3.200,00.-TL” yazılmak, ayrıca hükümden “ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceği” yönündeki ihtarat ile “sanık hakkındaki müdafii ücretine” ilişkin bölümlerin çıkarılması suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,II- Sanık M.. K.. hakkında kurulan hükmün incelemesine gelince;Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulu’nun takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak;1-) Oluş ve dosya içeriğine göre, diğer sanık U.. K.. ile önceden almış oldukları karar ve işbölümüne göre sanık M.. K..'nın, ......adresindeki Y.. Kuyumculuk isimli mağdura ait işyerinden bilezik çalma konusunda anlaştıkları, olay günü, gündüz sayılan saat 09.00 sıralarında, mağdurun işyerinin önünü süpürdüğü sırada, sanık U.. K..'ın dışarıda gözcü olarak kaldığı, sanık Mehmet'in de işyerine girerek vitrinde bulunan, 22 ayar, 7.75 gr ağırlığında, o tarihte 425.-TL değerindeki bir adet altın bileziği aldığı esnada, mağdurun, bunu gördüğü, sanık Mehmet'e "dur" diye seslendiğinde, sanığın, "çekil lan önümden" diyerek elini beline attığı, mağdurun da kapıyı kapatmaya çalıştığı, ancak sanık Mehmet'in, kapıya doğru tekme atması üzerine, kapının camı kırılırsa üzerine gelir korkusuyla mağdurun geri çekildiği, bu esnada işyerindeki tezgah camının kırıldığı, sanığın dışarı çıktığı, kaçmak için hamle yaptığında, mağdurun, sanığı arkasından yakalaması ile sanık ile boğuşmaya başladığı ve sanığın elinde bulunan bileziği zorla geri aldığı, sanık ile mağduru bu şekilde boğuşurken gören diğer sanık U.. K..'ın olay yerinden kaçtığı, komşu esnaflardan tanık M.. G..'ün de, mağdur ile birlikte sanık Mehmet'i etkisiz hale getirip, işyerine geri soktuktan sonra, haber verilen polisin olay yerine gelip, sanığı teslim alması ile neticelenen olayda; hırsızlık amaçlı gelen ve işyerinin dışında bekleyen sanıklardan U.. K..'ın, sanık Mehmet'in sonradan yağmaya dönüşen eyleminden sorumlu tutulamayacağından, Mahkeme'ce, sanık Uğur hakkında 5237 sayılı TCK’nın 142/1-b maddesi ile uygulama yapılması yerinde olmasına karşın, diğer sanık M.. K..'nın ise, yakınanın işyerinden almış olduğu bilezikle birlikte kaçabilmek için yakınanla boğuşmaya başlayıp, yakınanı basit şekilde yaralaması eyleminin, tamamlanmış yağma suçunu oluşturduğu gözetilmeden, yazılı şekilde hırsızlık suçundan mahkumiyetine karar verilmesi,Uygulamaya göre de;2-)Sanık hakkında 5237 sayılı Yasanın 142/1-b, 35/2, 31/3. maddeleri uyarınca belirlenen 5 ay 10 gün hapis cezasının, anılan Yasanın 50/3, 1-a, 52/2. maddesi uyarınca günlüğü 20,00.-TL’den paraya çevrilirken, 3.200,00.-TL yerine, 4.000,00.-TL uygulanarak fazla ceza tayinine hükmedilmesi,3-) 5237 sayılı TCK'nın 50/3. fıkrası uyarınca 18 yaşından küçüklere verilen 1 yıldan az süreli hürriyeti bağlayıcı cezanın zorunlu olarak adli para cezasına çevrildikten sonra, 5275 sayılı Yasanın 106/4.maddesi uyarınca adli para cezasının ödenmemesi halinde tekrar hapse çevrilemeyeceğinin düşünülmemesi,4-)Mahkemece 5271 sayılı Yasa'nın 150/3. maddesi uyarınca sanığa savunmasını yapmak üzere zorunlu savunman görevlendirilmesi nedeniyle, atanan savunmana ödenen avukatlık ücretinin, onsekiz yaşından küçük olduğu anlaşılan sanığa yargılama gideri olarak yükletilmesine karar verilmesinin, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6/3-c maddesindeki düzenlemeye açıkça aykırı olduğunun gözetilmemesi,Bozmayı gerektirmiş, sanık M.. K.. savunmanının temyiz itirazları ile tebliğnamedeki düşünce bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK’nın 326/son maddesi uyarınca kazanılmış haklarının korunmasına, 27.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.