Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 17529 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 9038 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hırsızlık, mala zarar verme, konut dokunulmazlığını ihlalHÜKÜM : Mahkumiyet Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:5237 sayılı TCK'nın 142/1-b maddesine göre hırsızlık suçundan belirlenen 2 yıl hapis cezasından, aynı Yasanın 143. maddesi uyarınca asgari hadden uygulama yapılıp cezanın 2 yıl 1 gün olarak belirlenmesi ve TCK'nın 35 ile 62. maddeleri kapsamında indirim uygulanması halinde dahi tespit edilecek netice cezanın 1 yıl 3 ay olduğunun anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK'nın 143. maddesi ile uygulama yapılırken gerekçe göstermeksizin üst sınırdan artırım yapılması nedeniyle tebliğnamede bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.Yakınana ait eve bakır eşyayı çalmak amacıyla giren sanıkların, tanıklar ... ve ... tarafından fark edilmeleri üzerine eylemlerini tamamlayamadan evden ayrıldıkları ve eylemin kalkışma aşamasında kaldığının anlaşılması karşısında, etkin pişmanlık şartlarının gerçekleşmediği gözetilmeden, 5237 sayılı TCK'nın 168/1. maddesi ile cezalarda indirim yapılması; adli sicil kaydına göre tekerrüre esas hükümlülüğü bulunan sanıklar hakkında, 5237 sayılı TCK'nın 58. maddesi uyarınca değerlendirme yapılmaması, karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimin takdirine göre; suçların sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;1-) Yargılama giderinin hangi sanıktan ne şekilde tahsil edileceğinin kararda belirtilmemesi,2-) Sanıkların, 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin 2. fıkrası uyarınca hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar aynı maddenin 1. fıkrasında öngörülen hakları kullanmaktan yoksun kılınmalarına, aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca da kendi alt soyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından, söz konusu yasaklamanın koşullu salıverilen sanıklar hakkında uygulanmamasına karar verilmesi gerekirken, yazılı biçimde hüküm kurulması,Bozmayı gerektirmiş, sanık ... savunmanı ile sanık ...’ın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla CMUK’nın 322.maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından yargılama giderlerine ilişkin kısım çıkartılarak yerine, "Sanıkların sebebiyet verdikleri yargılama giderlerinden ayrı ayrı sorumlu tutulmalarına” sözcüklerinin yazılması ve TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümler çıkarılarak yerlerine, “Sanığın, TCK’nın 53. maddesinin 2. fıkrası uyarınca hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar aynı maddenin 1. fıkrasında öngörülen hakları kullanmaktan yoksun kılınmasına, aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca da kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından, söz konusu yasaklamanın koşullu salıverilen sanık hakkında uygulanmamasına,” cümlesi yazılmak suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleriyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 21.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.