Tebliğname No : 6 - 2009/201342MAHKEMESİ : Büyükçekmece 2. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 22/09/2005NUMARASI : 2004/3201 (E) ve 2005/987 (K)SUÇ : Hırsızlık Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü: Cumhuriyet Savcısının temyiz talebinin münhasıran sanık H.. D..hakkında, yakınanlar Y.. A.. ve E.. B..'e yönelik eylemlere yönelik olduğu kabul edilmekle yapılan incelemede; Adli sicil kaydına göre silinme koşulları oluşmamış kasıtlı suçtan hükümlülüğü bulunan sanık hakkında, 5271 sayılı CMK’nun 231.maddesinin uygulama olanağı bulunmadığı anlaşılmakla, Dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş; Ancak;1-5252 sayılı Yasanın 9/3. maddesi uyarınca, sanık yararına olan hüküm önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümleri olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbiriyle karşılaştırılması suretiyle bulunacağından, dosya içeriğine göre sanığın ayrı ayrı yakınanlar Erol ve Yükselen'e yönelik eylemine uyan 765 sayılı TCK’nın 493/1-son, 522 (pek hafif) maddelerine göre, 5237 sayılı TCK’nın aynı suça uyan 142/1-b, 143, 53, 116/1-4, 119/1-c, 53. maddeleriyle değerlendirme ve uygulama yapılarak her iki yasanın ayrı ayrı ve bir bütün olarak uygulanması suretiyle lehe yasanın saptanması gerekirken yazılı biçimde denetime olanak vermeyecek şekilde uygulama yapılması,2-Sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümde uygulama maddesinin eksik gösterilmesi,3-5237 sayılı TCK'nın 145.maddesindeki “malın değerinin azlığı” kavramının, 765 sayılı TCK'nın 522.maddesindeki “hafif” veya “pek hafif” ölçütleriyle her iki maddenin de cezadan indirim olanağı sağlaması dışında benzerliği bulunmadığı, “değerin azlığının” 5237 sayılı Yasaya özgü ayrı ve yeni bir kavram olduğu, Yasa koyucunun amacı ile suçun işleniş biçimi ve olayın özelliği de gözetilmek suretiyle, daha çoğunu alma olanağı varken yalnızca gereksinimi kadar ve değer olarak da gerekiyorsa ceza vermekten vazgeçilebileceği ölçüdeki düşük değerler esas alınmak, yasal ve yeterli gerekçeleri de açıklanmak koşuluyla uygulanabileceği düşünülmeden, bu maddeye düzenleniş amacının dışında yorumlar getirilerek anılan madde uyarınca cezadan indirim yapılması,4-5237 sayılı TCK’nun da cezaların toplanmasına ilişkin bir düzenleme bulunmadığı, 5275 sayılı Yasanın 99. maddesinde de kesinleşmiş hükümlülüklerin infaz aşamasında toplanmasını öngördüğü gözetilmeden, hükmolunan cezaların ayrı ayrı yerine getirilmesi yerine toplanmalarına karar verilmek suretiyle yazılı biçimde hüküm kurulması, Kabule göre de;5-Kasten işlemiş olduğu suçtan, hapis cezasıyla mahkumiyetinin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1.maddesinin “a,b,c,d,e” bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 22.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.