Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 17386 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 32640 - Esas Yıl 2013





Tebliğname No : 6 - 2013/315559MAHKEMESİ : İstanbul 1. Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ : 13/12/2007NUMARASI : 2005/202 (E) ve 2007/376 (K)SUÇ : Hırsızlık, Direnme Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 26/09/2013 günlü kenar yazısı ile Daireye gönderilerek, başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre; suçların sanıklar tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak;1-) Sanık P.. K.. hakkında direnme ve hırsızlık suçları yönünden yapılan incelemede;Oluş ve dosya içeriğine göre; olay tarihinde Derya sokak üzerinde bazı şahısların evleri gözetlediği yönünde gelen ihbar üzerine söz konusu sokağa giden polis ekiplerine bir bayanın hırsız kaçıyor diye bağırdığı, sanığın polis ekiplerini görerek kaçmaya başladığı, kendisini takip eden polislere bıçakla saldırdığı ve yakalandığında üzerinden yakınana ait cep telefonları, sim kart, saat ve biblo çıktığının anlaşılması karşısında; sanık P.. K..'ın eyleminin bütün halinde nitelikli yağma suçunu oluşturduğu gözetilmeden suç vasfında yanılgıya düşülerek, yazılı biçimde hüküm kurulması, 2-) Sanık N.. K.. ve M.. I.. hakkında hırsızlık suçları yönünden yapılan incelemede;Olay yeri inceleme tutanağında, yakınanın 2.katta bulunan konutuna salon penceresinden girildiğinin bildirildiği, sanık N.. K..'ın 25.05.2005 tarihli oturumda yerden yüksekliği yaklaşık 4 metre olan konuta alt katta bulunan dairenin pencere korkuluklarına basarak çıktığını beyan ettiğinin anlaşılması karşısında; anılan yere çıkmanın kişisel çeviklik gerektirip gerektirmediği araştırılıp gerektiğinde keşif yapılarak saptanıp sonucuna göre sanıklar N.. K.. ve M.. I..'ın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken eksik araştırma ile yazılı biçimde karar verilmesi,3-) Sanıklar N.. K.. ve M.. I..'ın soruşturma sırasında yakalandıklarında üst aramalarında çıkan paraları yakınanın konutundan aldıklarını söyleyerek paraların bir kısmının yakınana iadesini sağladıklarının anlaşılması karşısında; yakınana kısmi iadeye onay verip vermediği sorularak, sonucuna göre 5237 sayılı TCK'nın 168/1-4.maddesinde tanımlanan etkin pişmanlık hükmünün uygulama olanağının tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi,4-) 5252 sayılı Yasanın 9/3. maddesi uyarınca, sanık yararına olan hüküm önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümleri olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbiriyle karşılaştırılması suretiyle bulunacağı ve 5237 sayılı TCK'nın 141 ve 142. maddelerinde tanımlanan hırsızlık suçu ile 765 sayılı TCK'nın 492. ve 493. maddelerinde yer alan suçun öğelerinin farklı olduğu; sanıklar N.. K.. ve M.. I..'ın eylemlerinin şahsi çeviklik ile gerçekleştirdiklerinin tespiti durumunda 765 sayılı TCK'nın 493/1, 522. maddeleri, aksi halde ise 765 sayılı TCK'nın 492/1, 522. maddeleri (zamanaşımı hükümleri de dikkate alınarak) ile 1.6.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK'nın 142/1-b, 143, 168 (koşullarının bulunması halinde) 53, 116/1-4, 119/1-c, 53. maddelerine uyan hırsızlık ve konut dokunulmazlığını ihlal suçlarını oluşturduğu gözetilip her iki Yasaya göre denetime olanak sağlayacak şekilde uygulanan Yasa maddeleriyle verilmesi gereken cezalar ayrı ayrı tespit edilip, sonuç cezalar karşılaştırılarak lehe olan yasa belirlenerek uygulama yapılması gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması,5-) 5237 sayılı TCK.nın 53. maddesinin 2. fıkrası uyarınca hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar aynı maddenin 1. fıkrasında öngörülen hakları kullanmaktan yoksun kılınmalarına, aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca da kendi alt soyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından, söz konusu yasaklamanın koşullu salıverilen sanıklar hakkında uygulanmamasına, karar verilmesi gerekirken, yazılı biçimde hüküm kurulması,Bozmayı gerektirmiş, sanıklar M.. I.., N.. K.. ve P.. K.. savunmanlarının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye kısmen aykırı olarak BOZULMASINA, sanıklar hakkında 5320 sayılı yasanın 8/1 maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nın 326/son maddesinin gözetilmesine, 20.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.