MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Hırsızlık, YağmaHÜKÜM : Mahkumiyet Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:Oluş ve dosya içeriğine göre; sanık ...’in, yargılama devam ederken öldüğü belirlenen sanık ... ve hakkındaki hükümlerin açıklanmasının ertelenmesine karar verilen sanık ... ile birlikte yakınan ...’ye ait markete geldiği, kepenk kilidini ve kapı camını kırarak içeriye girdikleri, kontör kartı, deterjan ve benzeri mal ile bir miktar bozuk para çaldıkları, saat 05:00 sıralarında yakınan ...’a ait işyerine de kepenk kilitlerini kırıp kapı kilidini zorlayarak girdikleri, işyerine gitmekte olan yakınan ...’nın sanıkların hırsızlık yaptığını fark ederek 155’i aradığı, içeriden yaklaşık 600 TL değerinde sigara, çikolata, çakmak ve benzeri mal ile bir miktar para çalıp dışarı çıkan sanıkların yakınan İshak ile karşılaştıkları, yakınanın “Neden hırsızlık yapıyorsunuz, yazık değil mi?” diye sorması üzerine sanık ...’un elindeki bıçağı yakınanın boğazına dayayarak “Sus, konuşma” dediği, sanık ...’in ise elinde bulunan tabanca ile havaya bir el ateş ettiği, ardından ellerinde bulunan poşetler ile yakınanın yanından ayrıldıkları, olay yerine gelen polis ekiplerine yakınan İshak’ın aynı mahallede oturmaları nedeni ile tanıdığı sanık ...’un evini gösterdiği, Yunus’un annesinin eve gelen polis ekiplerine bahçede duvar dibinde duran çuvalları gösterdiği, bu şekilde ele geçirilip muhafaza altına alınan malın yakınanlara iade edildiğinin anlaşılması karşısında; koşulları oluşmadığı gözetilmeden 5237 sayılı TCK’nın 149/1-d maddesinin uygulanması, ceza alt sınırdan belirlendiğinden; rızai iadenin bulunmaması nedeniyle etkin pişmanlık şartlarının gerçekleşmediği gözetilmeden, 5237 sayılı TCK'nın 168/1. maddesi ile cezalardan indirim yapılması; ve gece vakti, birden fazla kişi ile birlikte ve silah kullanılarak işlendiği anlaşılan yağma suçunda, 5237 sayılı Yasanın 61. maddesi uyarınca temel ceza belirlenirken, bu hususların dikkate alınarak alt sınırdan uzaklaşılması gerektiğinin düşünülmemesi, karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre; suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;1-) 26.02.2009 tarihli 5739 sayılı Yasanın 4. maddesi ile 5237 sayılı TCK'nın 50. maddesinin 6. fıkrasında yer alan “yaptırımın” ibaresinin “tedbirin” olarak değiştirildiği, keza 5739 sayılı Yasanın 5. maddesi ile 5275 sayılı C.G.T.İ.H.K'nun 106. maddesinin 4. ve 9. fıkralarının değiştirildiği ve aynı yasa maddesinin 10. fıkrasının yürürlükten kaldırılmış olduğu hususları dikkate alındığında, infazı kısıtlar şekilde, hırsızlık suçundan hükmedilip kısa süreli hapis cezasından seçenek yaptırım olarak çevrilen adli para cezasının ödenmemesi halinde bu cezanın hapse çevrileceğine hükmolunması,2-) Yargılama giderinin hangi sanıktan ne şekilde tahsil edileceğinin kararda belirtilmemesi,3-) Sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin 2. fıkrası uyarınca hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar aynı maddenin 1. fıkrasında öngörülen hakları kullanmaktan yoksun kılınmasına, aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca da kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından, söz konusu yasaklamanın koşullu salıverilen sanık hakkında uygulanmamasına karar verilmesi gerekirken, yazılı biçimde hüküm kurulması,Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve savunmanının temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla CMUK’nın 322.maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından TCK'nın 52/4. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümden “ve ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğinin” ibaresinin çıkartılması; yargılama giderlerine ilişkin kısım çıkartılarak yerine, "Sanıkların sebebiyet verdikleri yargılama giderlerinden ayrı ayrı sorumlu tutulmalarına” cümlesinin yazılması; TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölüm çıkarılarak yerine, “Sanığın, TCK’nın 53. maddesinin 2. fıkrası uyarınca hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar aynı maddenin 1. fıkrasında öngörülen hakları kullanmaktan yoksun kılınmasına, aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca da kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından, söz konusu yasaklamanın koşullu salıverilen sanık hakkında uygulanmamasına,” cümlesi yazılmak suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleriyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 14.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.