Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 17260 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 3666 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hırsızlık,mala zarar verme, banka kartının kötüye kullanılmasıHÜKÜM : Mahkumiyet Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:I-Sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükmün incelenmesinde: Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-) Kasten işlemiş olduğu suçtan, hapis cezasıyla mahkumiyetinin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1.maddesinin “a, b, c, d, e” bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, 2-) 5237 sayılı TCK’nın 7/3. maddesi uyarınca 01.06.2005 tarihinden önce işlenen suçlar nedeniyle aynı Yasanın 58/6-7-8. maddesinde düzenlenen mükerrirlere özgü infaz hükümlerinin uygulanamayacağının gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık ...'in temyiz itirazı ve tebliğnamedeki düşünce bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla CMUK’nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak hüküm fıkrasından, “5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin” ve “58. maddesinin” uygulanmasına ilişkin bölümler çıkarılarak, “Kasten işlemiş olduğu suçtan, hapis cezasıyla mahkumiyetinin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin “a, b, c, d, e” bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına” karar verilmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, II-Sanık hakkında mala zarar verme ve banka kartının kötüye kullanılması suçundan kurulan hükümlerin incelenmesinde: 1-) Yakınanın 30.10.2006 havale tarihli dilekçe ile şikayetçi olmadığını açıklaması ve suç tarihine göre, mala zarar verme suçunun takibinin şikayete bağlı olduğu gözetilmeden, 5237 sayılı TCK'nın 73. maddesinin 4. fıkrasına göre davanın düşmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı biçimde karar verilmesi, 2-) Sanığa yüklenen ve 765 sayılı TCK.’nın 525/b-son maddesinde tanımlanan suçun aynı Yasanın 102/4. maddesinde öngörülen 5 yıllık olağan zamanaşımına bağlı olduğu ve suçun işlendiği 20.07.2003 tarihinden incelemenin yapıldığı tarihe kadar 104/2. maddesinde belirtilen 7 yıl 6 aylık sürenin geçmiş bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ...'in temyiz itirazı ve tebliğnamedeki düşünce bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322.maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak sanık hakkında mala zarar verme suçundan açılan kamu davasının şikayetten vazgeçme nedeniyle; banka kartınan kötüye kullanılması suçundan açılan kamu davasının ise zamanaşımı nedeniyle DÜŞÜRÜLMESİNE, 15.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.