MAHKEMESİ : Ağır Ceza MahkemesiSuç : Yağma, YaralamaYerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:Sanıkların adli sicil kayıtlarında yer alan ve açıklanmaları geriye bırakılan kararlarının gereğinin yapılması için mahkemelerine ihbarda bulunulması olanaklı görülmüş, yakınanın sonradan sanıkları cezadan kurtarmak amacıyla yağmalanan parasının, ceketinin cebinde bulduğuna ilişkin açıklamasının etkin pişmanlık olarak değerlendirilmeyeceği ve olayın minibüsün içinde gerçekleşen kısmında hasılatın tamamını isteyen, ancak bir kısım bozuk paraları aldıktan sonra tanık, ..’in müdahalesiyle eylemlerine ara verip sonradan da müştekinin peşinden gidip üzerindeki montu yırtarak, yere dökülen paralardan 50 Lira civarında para alıp olay yerinden kaçan sanıklar hakkında, koşulları oluşmadığı halde TCK.nun 150/2 ve 168/1. maddeleri uyarınca indirim yapılması karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamış;Dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak;1-Sanıkların, hapis cezalarının infazı tamamlanıncaya kadar TCK'nın 53/1-a-b-c-d-e maddesinde yazılı hakları kullanmaktan yoksun bırakılmalarına; ancak, TCK'nın 53/3. maddesi uyarınca koşullu salıverildikleri takdirde, kendi altsoyları üzerinde TCK'nın 53/1-c bendinde sayılan hakları kullanmaktan yoksunluğunun sona erdirilmesine karar verilmiş ise de; 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete'de aynı tarihte yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 gün, 2014/140-2015/85 Esas ve Karar sayılı kararı ile TCK'nın 53/1-b maddesinde yazılı, "seçme, seçilme ve diğer siyasi hakları kullanmaktan" ibaresinin iptal edilmiş olması,2- Mahkemece 5271 sayılı Yasa’nın 150/3. maddesi uyarınca, sanıklara savunmalarını yapmak üzere zorunlu savunmanın görevlendirilmesi nedeniyle, savunmana ödenen avukatlık ücretinin, sanıklara yargılama gideri olarak yükletilmesine karar verilmesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/3-c maddesindeki düzenlemeye açıkça aykırı olduğundan,Bozmayı gerektirmiş, sanıklar .. .. ve .. .. savunmanları ile o yer Cumuriyet Savcısının temyiz dilekçelerinde ileri sürdüğü itiraz ve savunmaları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğname gibi BOZULMASINA, bozma nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK'nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından TCK'nın 53. maddenin uygulanmasına ilişkin bölümler ile yargılama giderine ilişkin bölüm çıkarılarak 53. maddenin yerine, "Sanıkların, kasten işlemiş oldukları suç için hapis cezasıyla mahkumiyetlerinin yasal sonucu olarak, TCK'nın 53/1. maddesinin uygulanması yönünden, (a, c, d ve e) bentleri ile (b) bendinde yazılı seçme, seçilme ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmalarına; aynı Kanunun 53/2. maddesinin uygulanması açısından, 53/1.maddesinin (a, c, d ve e) bentleri ile (b) bendinde yazılı seçme ve diğer siyasi hakları ve aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca, (c) bendinde yazılı kendi alt soyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkilerini mahkum oldukları hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar kullanamamalarına" cümlesinin, yargılama gideri yerine “Yargılama gideri olarak sarf edilen 54.00.-TL'nin sanıklardan eşit oranda tahsiline” cümlesi yazılması suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 02.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.