Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 17214 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 7668 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hırsızlık, İşyeri dokunulmazlığını ihlal, Suç eşyasının satın alınmasıHÜKÜM : Mahkumiyet, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:I-Sanık ... hakkında suç eşyasının kabul edilmesi, sanık ... hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümlerin incelenmesinde: Sanık ...'ın, daha önce yakınanın işyerinden çalınan suça konu içkileri, diğer sanıklarla birlikte ... ilçesine götürerek, hakkında tefrik kararı verilen ...'a sattığı olayda, sanığın suç eşyasının kabul edilmesi eylemini doğrudan işlediği dikkate alınmadan, 5237 sayılı TCK’nın 39/2-a maddesi ile indirim yapılması sureti ile eksik cezaya hükmedilmesi karşı temyiz olmadığından; sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 58/7. maddesi gereğince mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın yerine getirilmesinden sonra denetimli serbestlik tedbirlerinin uygulanmasına esas alınan hükümlülüğün hüküm fıkrasında gösterilmemesi ise, en ağır ilamın infaz aşamasında belirlenmesi olanaklı görüldüğünden, bozma nedeni yapılmamıştır.Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimin takdirine göre; suçların sanıklar tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak; Kasten işlemiş oldukları suçtan, hapis cezasıyla mahkumiyetlerinin yasal sonucu olarak sanıkların, 5237 sayılı TCK’nın 53/1.maddesinin “a, b, c, d, e” bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkum oldukları hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmalarına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla CMUK’nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak hüküm fıkrasından, “5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin” uygulanmasına ilişkin bölümler çıkarılarak, sanık ... hakkında suç eşyasının kabul edilmesi, sanık ... hakkında hırsızlık suçlarından kurulan hüküm fıkrasına “Kasten işlemiş oldukları suçtan, hapis cezasıyla mahkumiyetlerinin yasal sonucu olarak sanıkların, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin “a, b, c, d, e” bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkum oldukları hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmalarına” tümcelerinin eklenmesi suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,II-Sanık ... hakkında işyeri dokunulmazlığını ihlal suçundan kurulan hükmün incelenmesinde: Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak; ı-) 5237 sayılı TCK'nın 51. maddesi cezanın şahsileştirmesini öngören normlar olup, 5271 sayılı CMK'nın 231. maddesinde yer alan hükmün açıklanması kurumu ise doğurduğu sonuçlar itibariyle karma özelliğe sahiptir. ıı-) Suça ilişkin koşullar; a) Yargılama sonunda mahkumiyet hükmü tesis edilmesi ve 2 yıl veya daha az süreli hapis veya adli para cezası,b) Suçun Anayasa'nın 174. maddesinde güvenceye alınan suçlardan bulunmaması,ııı-) Sanığa ilişkin koşullar;a) Sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkum olmamış olması,b) Suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen önceki hale getirme veya tamamen giderme,c) Mahkemece sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları gözönünde bulundurularak sanığın yeniden suç işlemeyeceği kanaatine ulaşılması gerekmektedir. Anılan bu koşulların bulunması ve hükümden sonra yürürlüğe giren 6008 sayılı Yasa değişikliğine göre de sanığın kabulü halinde hükmün açıklanmasını geri bırakmaya karar verebilir.Görüldüğü üzere 5237 sayılı TCK'nın 51. maddesi ile 5271 sayılı CMK'nın 231. maddesi koşulları ve sonuçları aynı olmadığı bu nedenle önce 5271 sayılı CMK'nın 231. maddesinin uygulama koşulları bulunup bulunmadığı değerlendirilip olumsuz sonuca ulaşılması halinde cezanın kişileştirilmesine ilişkin 5237 sayılı TCK'nın 51. maddesi yönünden takdir ve değerlendirme denetime olanak verecek biçimde yasal ve yeterli gerekçelerde gösterilmelidir. Hal böyle olunca;1-) Anılan yasa maddeleri belli bir sıra içinde değerlendirilirken denetime olanak verecek bir biçimde yasal ve yeterli gerekçelerinin ayrı ayrı karar yerinde gösterilmesi gerektiği bir yasa normu olduğu dikkate alındığında; sanığın adli sicil kaydında yer alan ... Çocuk Mahkemesince verilen 19.09.2008 gün, 2008/133-299 sayılı ilamına konu hükümlülüğünün, 5395 sayılı Yasanın 23/3. maddesine göre hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiğinin anlaşılması karşısında; suçunu soruşturma aşamasında samimi olarak ikrar eden, duruşma tutanaklarına yansıyan olumsuz bir kişiliği bulunmayan, "duruşmadaki hal ve tavrı, pişmanlığı, ikrarı dikkate alınarak" hakkında takdiri indirim nedeni uygulanan ve verilen hapis cezası, "sabıkasız oluşu, şahsi ve sosyal durumu ve bir daha suç işlemeyeceği konusunda kanaate varıldığından" ertelenen sanık hakkında; 5271 sayılı CMK’nın 231. maddesindeki diğer hususlar dikkate alınarak; yasa normunun objektif ve subjektif kriterleri ile uygulama yapılması gerekirken, “şartlar oluşmadığından" yazılmak suretiyle, yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin hükümlerin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,2-) Kabule ve uygulamaya göre de; 5237 sayılı TCK'nın 49/2. maddesi gereğince sonuçta hükmedilen 1 yıl 8 ay hapis cezasının “uzun süreli hapis cezası” olduğu ve anılan Yasanın 53/3-4. madde ve fıkraları gereğince, uzun süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında, anılan Yasa maddesinin 1. fıkrasında belirtilen belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma tedbirlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 01.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.