Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 17149 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 5163 - Esas Yıl 2012
MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : YağmaHÜKÜM : Mahkumiyet Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:Olay günü, sanıkların, yakınanın iş yerinin camını kırdıklarının iddia edilmesi karşısında, sanıklar hakkında mala zarar vermek suçundan 5237 sayılı TCK’nın 151/1. maddesi uyarınca zamanaşımı içinde işlem yapılması olanaklı kabul edilmiştir.Bilinen tüm adreslerinde araştırıldığı ancak tüm aramalara rağmen bulunamadığının dosya kapsamından anlaşılması karşısında, olayın görgü tanığı olarak kollukta ifadesi alınan tanık ...'in dinlenmesinden vazgeçilerek kolluktaki ifadesinin okunmasıyla yetinilmesinde ve olay yeri görgü tespit tutanağı, adli raporlar, mağdurun aşamalardaki tutarlı beyanları ve sanıkların kaçamaklı savunması karşısında, sanık ... savunmanının, hüküm tarihinden bir gün önce tanık dinletme talebi sonuca etkili olmadığından tebliğnamede bu konularda bozma isteyen düşüncelere katılınmamıştır. Dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak; 1- Velayet, vesayet ve kayyımlık yetkilerine ilişkin haklardan yoksunluğun 5237 sayılı TCY.nın 53/3. maddesi uyarınca yalnızca kendi alt soyundaki kişiler bakımından koşullu salıverilmeyle sona ereceği, ancak anılan hakların diğer kişiler bakımından infaz tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılması gerektiğinin gözetilmemesi, 2- Suçu birlikte işleyen sanıklardan neden oldukları yargılama giderlerinin “ayrı ayrı” yerine, “müteselsilen” alınmasına hükmedilmesi suretiyle 5271 sayılı CMK’nın 326/2.maddesine aykırı davranılması,Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ... savunmanlarının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322.maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından sanıklar hakkında kurulan hükümlerdeki “53. maddenin uygulanmasına” ilişkin bölüm çıkartılarak yerine, “Kasten işlemiş olduğu suçtan, hapis cezasıyla mahkûmiyetinin yasal sonucu olarak sanıkların 5237 sayılı TCY’nin 53/1.maddesinin (a), (b), (c), (d) ve (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezalarının infazı tamamlanıncaya kadar; (c) bendinde yazılı “kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri” açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkum oldukları hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmalarına,” cümlesi yazılmak suretiyle ve hükmün yargılama giderlerinin alınmasına ilişkin bölümünden “müteselsilen” kelimesinin çıkartılarak yerine, “sanıkların neden oldukları yargılama giderlerinden ayrı ayrı sorumlu sorumlu tutulmalarına” kelimelerinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 15.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.