Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 17028 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 4408 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇLAR : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını bozma, mala zarar vermeHÜKÜM : Mahkumiyet, temyiz isteminin reddine Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:I-Sanık ... hakkında kurulan hükümler yönünden yapılan incelemede:07.04.2011 günü sanık ...'in verilip adı geçen sanığa 23.06.2011 günü usule uygun olarak tebliğ edilen hükme yönelik, yasal süresinden sonra 07.09.2011 tarihinde temyiz isteminde bulunan sanığın temyiz isteminin reddine ilişkin usul ve yasaya uygun bulunan 23.09.2011 günlü ek kararın istem gibi ONANMASINA;II-Sanık ... hakkında kurulan hükümler yönünden yapılan incelemede: Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimin takdirine göre; suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak; Oluş ve dosya içeriğine göre, sanıkların suç ortakları olan ... ve ... ile birlikte hareket ederek suç tarihinde gece sayılan saat 02:00-03:00 sularında yakınanın ... ilçesindeki işyerinin kepenk ve kapı kilitlerini kırıp içeri girdikleri, masaüstü bilgisayar, güç kaynağı, bakliyat ürünleri ve sigara kartonlarını çalarak olay yerine gelmekte kullandıkları kiralık araca yükleyip bir süre sonra ... iline gittikleri, aynı gün saat 19:30 sularında yol kontrolü yapan polis ekiplerince durdurulup çalınan eşyalardan olan bilgisayar ve güç kaynağı parçalarının sanıkların aracından ele geçirilerek yakınana iadesinin sağlandığı ve yakınanın mahkemenin 13.05.2010 tarihli oturumda, olaydan kaynaklı geriye kalan tüm zararının dava açıldıktan sonra sanıklarca giderildiğine yönelik beyanda bulunduğunun anlaşılması karşısında;a-) Yakınana kısmi iadeye rıza gösterip göstermediği sorularak sonucuna göre, hırsızlık suçunda 5237 sayılı Yasanın 168/2-4. maddesi ile uygulama yapılıp yapılmayacağının karar yerinde tartışmasız bırakılması,b-) Mala zarar verme suçu yönünden 5237 sayılı TCK'nın 168/2. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,c-) 5237 sayılı TCK'nın 142/1-b maddesi uyarınca temel ceza alt sınırdan belirlendiği halde, suçun gece işlenmesi nedeniyle aynı Yasanın 143. maddesi uyarınca yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeden en üst oranda arttırım yapılması,d-) 5237 sayılı TCK'nın 53/4. maddesine aykırı olarak, mala zarar verme suçundan verilen kısa süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında, hak yoksunluğu uygulanmasına karar verilmesi,e-) 5271 sayılı CMK'nın 231/6. fıkrasında; hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının verilebilmesi için sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkûm olmamış bulunması, yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaat gelmiş olması, kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları itibarıyla bir cezaya hükmedilmesine gerek görülmemesi ve suçun işlenmesiyle mağdurun uğradığı zararın, aynen iade, suçtan önceki hâle getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi koşullarının arandığı; bu bağlamda yasa normunun objektif ve subjektif kriterleri ile uygulama yapılması gerektiği anlaşılmaktadır.Somut olaya gelince; Adli sicil kaydına göre suç tarihi ve sonrasında sabıkasız olan sanığın, yüklenen suç dışında dosyaya yansıyan başkaca bir olumsuzluğu bulunmadığı, işyeri dokunulmazlığını ihlal suçu yönünden müstakil bir maddi zararın olmadığı ve hakkında “Sanığın sosyal ilişkileri, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları, cezanın geleceği üzerindeki olası etkileri” nedeniyle 5237 sayılı TCK'nın 62. maddesi ile uygulama yapılıp cezasında indirim yapıldığı ve yine “Sanığın almış olduğu ceza miktarı daha önce kasıtlı bir suçtan dolayı mahkumiyetinin bulunmaması suç işledikten sonra ve yargılama süresinde gösterdiği pişmanlıktan dolayı tekrar suç işlemeyeceği konusunda olumlu kanaat oluşması” nedenleriyle aynı Yasanın 51. maddesi ile cezasının ertelenmesine karar verildiği hususları dikkate alındığında; 5271 sayılı CMK’nın 231. maddesindeki diğer hususlar dikkate alınıp, yasa normunun objektif ve subjektif kriterleri ile uygulama yapılması gerekirken, “Katılanın tüm zararlarını karşılamadığı göz önüne alınarak ” şeklindeki dosya içeriğine uygun düşmeyen, yerinde ve yeterli olmayan gerekçeye dayanılarak sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... savunmanının temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle kısmen istem gibi BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK'nun 325. maddesi gereğince (a), (b) ve (c) bendlerinde belirtilen bozma nedenlerinin sanıklar ... ve ...'a sirayetine, 14.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.