Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1689 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 8171 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : Ağır Ceza MahkemesiSuç : YağmaYerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:Dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak;Yağma olaylarında genellikle tanık yoktur. Bu nedenle mağdurun beyanı önemlidir. Şayet bu konuda bir duraksama varsa ortada yenilmesi gereken bir şüphenin olduğunun düşünülmesi gerekir. Bütün isnad araçları delildir ve soyut olarak da deliller eş değerdedir. Bu nedenle deliller yeterince araştırılmamış veya soruşturma eksik ise bu hususlar giderilmelidir. Soruşturma aşamasında toplanmamış delillerin mahkeme tarafından toplanması gerekir. Hakimin sanık lehine ve aleyhine olan delilleri araştırıp; tam bir inanışla özgürce değerlendirerek kuşkudan arınmış bir sonuca ulaşması gerekir. Hükümde varsayıma dayalı kuşkulu kalan hususlar olmamalıdır. Maddi gerçeğin olayın bir kısmını ya da bütününü temsil eden kanıtlardan çıkarılması gerekir. Ceza mahkumiyeti bir ihtimale değil, kesin ve açık bir ispata dayanmalı ve bu ispat hiçbir kuşku ve başka türlü oluşa imkan vermemelidir. Hakim hangi kanıtı nasıl yorumladığını, yorum ile nasıl bir kanıya ulaştığını kararının gerekçesinde göstermek zorundadır.Somut olaya gelince;Mağdurun soruşturma aşamasındaki 10.06.2015 tarihli kolluk ifadesinde, sanığın berberde traş olduğu sırada kendisine ''bekle konuşalım'' dediğini, bir müddet birlikte yürüdükten sonra sanığın elindeki bıçağı boğazına dayayıp para istediğini, ''yok'' diyerek para talebine karşı çıkması üzerine telefonunu aldığını, baktıktan sonra geri verdiğini, daha sonra bıçakla kendisini yaraladığını beyan ettiği, duruşmada ise; tehdit etmeden, silah teşhirinde bulunmadan sanığın kendisinden telefonunu istediğini, telefonu sanığa verdikten sonra uzaklaştığını, sanığın arkasından seslenerek yanına geldiğini, gelen aramaya cevap vermek için telefonunu geri verdiğini, sanığa kendisini vurması için silah parası verildiğini, sanığın bu parayı kendisinden istediğini, vermediği için bıçakla yaraladığını ifade ettiği, devamında da sanığın telefonunu berberde aldığını söylediği,Sanığın aşamalarda yağma iddiasını kabul etmeyip mağdur ile tartıştıklarını, onu bıçakla yaraladığını zorla para istemediğini ve telefonunu almadığını savunduğu,Dosya kapsamında ifadelerine başvurulan tanıkların, olayın başlangıcına ve seyrine tanık olmadıkları ancak, olay mahalline geldiklerinde sanığın elindeki bıçağı görüp ''bırak bıçağı'' diyerek sanığa müdahale ettikleri anlaşılmaktadır.Hal böyle olunca;Öncelikle mağdurun duruşma aşamasında dillendirdiği "berber" diye bahsedilenin kim olduğu, burada olayın bir tanığın bulunup bulunmadığı açıklattırıldıktan sonra mağdur beyanları arasındaki aykırılıklar giderilip deliller bir bütün halinde değerledirilerek sanığın suç teşkil eden haksız fiili ve buna uygulanacak yasa normunun belirlenmesi gerektiği düşünülmeden eksik inceleme ile yetinilip, hangi beyanların diğerine üstün kılındığı da denetime olanak verecek şekilde karar yerinde açıklanıp tartışılmadan yerinde ve yeterli olmayan gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ... savunmanının temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle isteme uygun olarak BOZULMASINA, 08.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.