MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : HırsızlıkHÜKÜM : Mahkumiyet Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü: I- Sanıklar ..., hakkında mağdur ...'a; sanıklar ...,hakkında mağdur ...'ya; sanıklar ..., hakında mağdurlar ... 'e; sanıklar ..., hakkında mağdur ...'e yönelik hırsızlık suçundan kurulan hükümlerin incelenmesinde:Sanık ... hakkında mağdur ...'a yönelik hırsızlık suçundan verilen sonuç cezanın 5237 sayılı TCK'nın 49/2. maddesinde belirtilen kısa süreli hapis cezası niteliğinde olmadığından sanık hakkında 53/3. maddesi gereğince, 53/1-c bendinde belirtilen kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkilerine ilişkin haklardan yoksunluğuna karar verilemeyeceği ve aynı maddenin (e) bendinin ise mahkemenin takdirinde olmak üzere uygulanamayabileceği, ancak 53/1.fıkrasındaki diğer bentlerinin uygulanmasına gerektiğinden, bu hususun hükümlülüğünün yasal sonucu olarak cezaların yerine getirilmesi (infaz) aşamasında gözetilmesi olanaklı kabul edilmiştir. Mağdurlar ..., ' in evlerinin önüne park ederek kapılarını kilitledikleri otomobillerinin çalınması eyleminin 5237 sayılı TCY’nin 142/1-b maddesine uyan suçu oluşturmasına karşın sanıklar hakkında, aynı maddenin “e” bendiyle uygulama yapılması alt sınırdan hüküm kurulmuş olması nedeniyle sonuca etkili olmadığından; sanıklar ...,'nın mağdur ... evinin önünde bulunan aracının plakalarını söküp almak suretiyle hırsızlık yapıldığının anlaşılması karşısında, sanıkların eylemine uyan 5237 sayılı TCK'nın 142/1-e maddesi ile uygulama yapılması gerekirken aynı kanunun 141/1. maddesi ile uygulama yapılması ve sanık ... hakkında adli sicil kayıtlarında yer alan, ... Asliye Ceza Mahkemesinin 01.10.2003 gün 2003/292 Esas ve 2003/922 Karar sayılı kararına konu mahkumiyet hükmü esas alınarak hakkında 5237 sayılı TCK’nın 58/6-7. maddesi gereğince mükerrirlere özgü infaz sisteminin ve denetimli serbestlik tedbirinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamış, Dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimin takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak;1- Velayet, vesayet ve kayyımlık yetkilerine ilişkin haklardan yoksunluğun 5237 sayılı TCY.nın 53/3. maddesi uyarınca yalnızca kendi alt soyundaki kişiler bakımından koşullu salıverilmeyle sona ereceği gözetilmeden, anılan hakların yönelik olduğu kişiler bakımından bir ayrım yapılmadan, sanıkların aynı Yasanın 53/1-c maddesinde yazılı haklardan koşullu salıverilmesine kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi; 2-Suçu birlikte işleyen sanıklardan neden oldukları yargılama giderlerinin “ayrı ayrı” yerine, “müştereken ve müteselsilen” alınmasına hükmedilmesi suretiyle 5271 sayılı CMK’nın 326/2.maddesine aykırı davranılması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ile sanıklar ..., savunmanlarının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 Sayılı Yasanın 8/1.maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322.maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından sanıklar hakkında kurulan hükümlerdeki “53. maddenin uygulanmasına” ilişkin bölümler çıkartılarak, yerine “Kasten işlemiş olduğu suçtan, hapis cezasıyla mahkûmiyetinin yasal sonucu olarak sanığın 5237 sayılı TCY’nin 53/1.maddesinin (a),(b),(c),(d) ve (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezalarının infazı tamamlanıncaya kadar; (c) bendinde yazılı “kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri” açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına,” cümlesi yazılmak suretiyle ve hükmün yargılama giderlerinin alınmasına ilişkin bölümünden “müştereken ve müteselsilen” kelimesinin çıkartılarak, yerine “sanıkların neden oldukları yargılama giderlerinden ayrı ayrı sorumlu tutulmalarına” kelimelerinin eklenmesi suretiyle diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, II-Sanık ... hakkında mağdur ...'ın aracını çalması ve... nolu plakaları çalması iddiaları ile ilgili kurulan hükümlerin incelenmesinde: 1- Sanık ..., aşamalardaki ifadelerinde, mağdur ...'ın aracını çaldığını kabul etmediği gibi, mağdurun aracının beraat eden sanıklar ... ve ...' da bulunarak ele geçtiği ve bu kişilerin ifadelerine göre, suça konu aracı kendilerine tamir için bırakan şahsın sanık olmadığını belirtmeleri karşısında; sanığın, hükümlülüğüne yeterli hukuka uygun, kuşkudan uzak, kesin, yeterli ve inandırıcı kanıt bulunmadığı gözetilmeden, beraati yerine yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi, 2- Sanık ... hakkında... sayılı plakaları hırsızlama suçundan 5271 sayılı CMK’nın 170/3 ve 225/1. maddelerinde öngörülen yönteme ve biçime uygun olarak açılmış dava bulunmadığı halde, ek iddianame düzenlettirilmeden, bu suçtan da hükümlülüğüne karar verilmesi,Bozmayı gerektirmiş, sanık ...'nün temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye kısmen uygun olarak BOZULMASINA, 24.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.