MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇLAR : Hırsızlık, mala zarar verme, konut dokunulmazlığını bozmaHÜKÜM : Mahkumiyet Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:Sanık ...'ın adresine yapılan 28.01.2010 tarihli tebligat sırasında, sanığın ... 1 Nolu F Tipi Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumunda hükümlü olduğu ve sanık ...'nin adresine yapılan 30.01.2010 tarihli tebligat sırasında, sanığın ... E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda hükümlü olduğunun uyap kayıtlarından anlaşılması karşısında, sanıkların temyiz istemlerinin süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede: I-Sanıklar ..., ... ve ... hakkında hırsızlık ve mala zarar verme suçundan kurulan hükümlerin incelenmesinde:Kasten işlemiş oldukları mala zarar verme suçu nedeniyle mahkum olan sanıklar hakkında 5237 sayılı TCY’nın 53/1.maddesinde belirtilen hak yoksunluklarına hükmedilmemiş ise de, kasten işlenen suçlarda hapis cezasına mahkumiyetin yasal sonucu olan ve 5237 sayılı TCK’nın 53/1.maddesinde öngörülen belirli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma tedbirlerinin, cezaların yerine getirilmesi (infaz) aşamasında gözetilmesi olanaklı kabul edilmiştir.Sanıklar ..., ... ve ... hakkında hırsızlık suçunda kurulan hükümde 5237 sayılı TCK 43. maddesinin 143. maddesinden önce uygulanmas?? suretiyle aynı kanunun 61.maddesine aykırı davranılmış ise de sonuç cezaya etkili olmadığından, 5237 sayılı TCK'nın 142/1-b, 43.maddeleri uyarınca belirlenen 2 yıl 6 ay hapis cezasının, anılan Yasanın 143.maddesi uyarınca 1/6 oranında artırım sonucu cezanın 2 yıl 11 ay yerine, 2 yıl 10 ay hapis ve bunun sonucu olarak 62. madde uyarınca 1/6 indirim neticesinde 2 yıl 5 ay 5 gün hapis cezası yerine 2 yıl 4 ay 10 gün olarak belirlenerek eksik cezaya hükmedilmesi karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimin takdirine göre, suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak;Suçu birlikte işleyen sanıklardan neden oldukları yargılama giderlerinin “ayrı ayrı” yerine, “müteselsilen” alınmasına hükmedilmesi suretiyle 5271 sayılı CMK’nın 326/2.maddesine aykırı davranılması,Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ile sanıklar ... ve ... savunmanlarının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322.maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak hükmün yargılama giderlerinin alınmasına ilişkin bölümünden “müteselsilen” kelimesinin çıkartılarak, yerine “sanıkların neden oldukları yargılama giderlerinden ayrı ayrı sorumlu tutulmalarına” kelimelerinin eklenmesi suretiyle diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, II- Sanık ... hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükmün incelenmesinde: Sanık ...'nun suç tarihinde kayden 15-18 yaş grubu içinde bulunduğunun anlaşılması karşısında, sanığın eylemine uyan 151/1, 31/3.maddelerinde tanımlanan mala zarar verme suçunun aynı Yasanın 66/1-e, 66/2 (2.cümle), maddesinde öngörülen 5 yıl 4 aylık olağan zamanaşımına bağlı olduğu ve suçun işlendiği 25.01.2003 tarihinden incelemenin yapıldığı tarihe kadar 67/4 maddesinde belirtilen 7 yıl 12 aylık sürenin geçmiş bulunması,Bozmayı gerektirmiş, sanık ... savunmanının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, sanık hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE,III- Sanıklar ...,hakkında işyeri dokunulmazlığını bozma ve sanık ... hakkında hırsızlık ve işyeri dokunulmazlığını bozma suçlarından kurulan hükümlerin incelenmesinde: 1- Katılanların alınan beyanlarında, hırsızlığın yapıldığı yerin işyeri olmayıp depo olarak kullandığı bir yer olduğunu ve çok sık gitmediklerini belirtilmeleri karşısında, iş yeri dokunulmazlığını bozma suçundan açılan davada sanıklar ..., 'ın beraatine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,2- Üzerine atılı suçu kabul etmeyen ve diğer sanık olan kardeşi...' ın ifadesine göre, sadece katılanlara yönelik hırsızlık olayına bir kez katıldığı belirtilen sanık ... hakkında, suçun birden fazla kez işlendiğine ilişkin kanıtların neler olduğu karar yerinde gösterilip tartışılmadan, hırsızlık ve iş yeri dokunulmazlığını bozma suçundan kurulan hükümlerde 5237 sayılı TCK'nın 43.maddesinin uygulanması,3- Sanık ... hakkında hırsızlık suçunda kurulan hükümde 5237 sayılı TCK 43.maddesinin 143.maddesinden önce uygulanması suretiyle aynı kanunun 61.maddesine aykırı davranılması,4- Sanık ...'nun suç tarihinde kayden 15-18 yaş grubu içinde bulunduğunun anlaşılması karşısında, 5237 sayılı TCK’nın 31/3.maddesinde 29.06.2005 gün ve 5377 sayılı Yasa ile yapılan değişiklikten önceki düzenleme gereğince sanığın cezalarından 1/2 oranında indirim yapılması gerektiğinin gözetilmemesi, 5- 5237 sayılı TCY.nın 53/4.maddesine aykırı olarak, suç tarihinde 18 yaşından küçük olan sanık ... hakkında anılan maddenin 1 ve 2.fıkralarının uygulanamayacağının gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ile sanıklar ..., savunmanlarının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 17.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.