MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇLAR : Yağma, alacağın tahsili amacıyla tehdit, şantaj, 6136 sayılı Kanuna muhalefetHÜKÜM : Mahkumiyet, Beraat Yerel Mahkemece verilen hüküm sanık ... savunmanları tarafından duruşmalı olarak da temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:Hükmedilen cezanın süresine göre, duruşmalı incelenmesi olanaklı bulunmadığı için sanık ... savunmanlarının duruşmalı inceleme isteminin 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nın 318 ve 421.maddeleri gereğince REDDİNE, I- Sanık ... hakkında katılan ...'ya yönelik şantaj suçundan kurulan beraat kararının, sanık ... hakkında mağdurlar ... ve ...'a yönelik alacağın tahsili amacıyla tehdit suçundan, sanıklar ... ve ... hakkında mağdurlar ... ve ...'e yönelik ayrı ayrı yağma suçundan ve sanık ... hakkında 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçundan kurulan hükümlerin incelenmesinde;Sanıklar ... ve ..., mağdur ...'ye yönelik yağma suçunu gerekçeleştirebilmek amacıyla, yanlarında tanık ...'inde bulunduğu halde, mağduru işyerinden zorla araçlarına bindirip önce sanık ...'ın ... Caddesindeki kahvehanesine oradan da sopa alarak ...mahallesindeki bir yere götürüp darp etmek suretiyle kişiyi hürriyetinden yoksun kılmak suçunu işlediklerinin iddia edilmesi nedeniyle, anılan suçtan sanıklar ... ve ... hakkında zamanaşımı içinde işlem yapılması olanaklı kabul edilmiştir. Sanık ...' nun adli sicil kayıtlarında yer alan, ... 5. Asliye Ceza Mah. 13.05.2008 gün 2006/647 Esas ve 2008/475 Karar sayılı kararına konu mahkumiyet hükmü esas alınarak hakkında 5237 sayılı TCK’nın 58/6-7. maddesi gereğince mükerrirlere özgü infaz sisteminin ve denetimli serbestlik tedbirinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre, katılan ... vekilinin, sanıklar ..., savunmanlarının temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usul ve yasaya uygun bulunan hükmün, tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA, II- Sanıklar ..., hakkında ...'ya yönelik şantaj suçundan, sanıklar ...,hakkında mağdurlar ... ve ...'a yönelik alacağın tahsili amacıyla tehdit suçundan, sanıklar ..., hakkında mağdurlar ... ve ...'a yönelik alacağın tahsili amacıyla tehdit suçundan kurulan hükümlerin incelenmesinde; 1- Oluş ve dosya kapsamına göre, katılanın zengin olduğunu öğrenen sanıklar ..., . ve ... yapmış oldukları plan çerçevesinde hareket ederek katılanla irtibata geçmek amacıyla, katılan ...'da bir cafede bulunduğu sırada sanık ...'in yanına gelerek tanıştığı ve bundan sonra sürekli katılanı telefonla arayarak buluşmak istediği, sanık ...' in ısrarlı teklifleri sonucu, 2009 yılı Ocak veya Şubat ayı içerisinde sanık ...' in davet ettiği adreste katılan ile buluştukları, burada sanık ... ile kimliği tespit edilemeyen bir bayanında bulunduğu, sanık ...'ın, katılan ile bayanları yalnız bırakarak evden ayrıldığı, katılanın almış olduğu alkolün etkisi ile kendinden geçtiği, kendine geldiğinde sanık ...'ı gördüğü, sanık ... katılana “elinde uygunsuz biçimde kasetlerinin bulunduğunu bu kasetler karşılığında 350.000 USD para istemekle beraber, eğer bu parayı vermediği takdirde katılanın ayağına kurşun sıktırmakla hatta çocuğunun ayağına kurşun sıktırmakla tehdit ettiği ve şimdilik 1000 TL para istediği” katılanın yanında 500 TL olması üzerine bu parayı zorla elinden aldığı ve bu günden sonrada sanık ...' ın katılandan 350.000 USD Dolar vermesi konusunda tehditlerine devam ettiği 2009 yılı Haziran ayında sanık ...'i katılandan sözde arsa alması konusunda Mudanya' da buluşmasını sağladığı, katılanın bir bahanesini bularak olay yerinden uzaklaştıktan sonra sanık ...'ın katılanı arayarak elinde kurtulamayacağı şeklinde tehditlerde bulunduğu, sanık ...' in bir keresinde yanında ... adındaki şahıs ile birlikte katılanın iş yerine gittiği, burada katılanın oğlu tanık ...' ya ile konuştuğu ve “ Mesele ... beyin meselesi, biz onunla görüşmek istiyoruz, bizimle oyun moyun oynamayın, biz her şeyi biliyoruz, polis bu konularla ilgili nasıl hareket eder, nasıl davranır, polisin prosedürü nasıl işler her şeyden bilgimiz var, biz tongaya düşmeyiz, istediğimizi de alırız, bizimle oyun oynamayın, sizi rezil ederiz” şeklinde tehditlerde bulunduklarının katılanın aşamalardaki beyanı, tanık ...'nın beyanı, tanık ...'un beyanı, iletişim tespit tutanakları ile anlaşılması karşısında, sanıklar ... ve ...'ın sübut bulan eyleminin yağma suçunu oluşturduğu gözetilmeden, vasıflandırmada yanılgıya düşülerek şantaj suçundan hüküm kurulması, sanık ...'nın ise beraatine karar verilmesi, 2- Mağdurlar ... ve ...' un inşaatında boyacılık işi nedeniyle Adil adındaki şahsa 2.700,00 TL borçlarının bulunduğu, bu şahsın diğer sanıklar ... ve ... ile aralarında herhangi bir hukuki ilişki olmaksızın, alacağı tahsil ettirmeye çalışması karşısında, sanıklar ... ve ...' ın mağdurlar ... ve ...'a yönelik sübut bulan eyleminin yağmaya teşebbüs suçunu oluşturduğu gözetilmeden, vasıflandırmada yanılgıya düşülerek tehdit suçundan hüküm kurulması, 3-Gerekçeli kararda sanık ... hakkında mağdurlar ... ve ...'a yönelik eylemlere katıldıklarına ilişkin her türlü şüpheden uzak somut ve inandırıcı delil elde edilemediği, dolayısıyla üzerine atılı suçu sabit olmadığından beraat kararı verileceği belirtildiği halde, hüküm fıkrasında, sanığın adı geçen mağdurlara karşı tehdit eyleminden mahkumiyetine karar verilmesi suretiyle gerekçe ile hüküm fıkrası arasında çelişki oluşturulması, 4- Kabule göre de, sanık ...' in üzerine atılı suçu kabul etmeyerek mağdurlar ... ve ...'u tanımadığını belirttiği, mağdur ... 07.09.2010 tarihli oturumdaki beyanında “benim kendisi ile iş yaptığım Adil Ahıskalıdır, 40 yaşlarındadır, kesinlikle 18-19 yaşlarında bir çocuk değildir” şeklinde beyanda bulunması karşısında, sanık ile mağdurların yüzleştirme yapılmadan, suçu işleyen şahsın sanık olduğuna dair hiçbir kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespit edilmeden sanık ... hakkında hüküm kurulması, 5-Mağdur ..., sanık ...'dan arsa satın aldığı ve karşılığında 20.000 TL'lik senet verdiği, bu senedi birkaç defa yenilettiği ve son senetlere mağdur ...'ın oğlu mağdur ...' da kefil olarak imzaladığı, bu senetler zamanında ödenmeyince, sanık ..., aralarında herhangi bir hukuki ilişki olmaksızın diğer sanıklar ... ve ...'a alacağı tahsil ettirmeye çalıştığı ve mağdur ...'un 6000 TL ödeme yaptığı halde sanıklar... bu paranın 2000 TL'sinin kendileri için verildiğini söyleyerek kalan borcun 16.000 TL olduğunu belirtmeleri karşısında, sanıklar ... ve ...' ın mağdurlar ... ve ...'a yönelik sübut bulan eyleminin yağma suçunu oluşturduğu, sanıklar ... mağdurdan 2000 TL parayı alıp aradan çekildikten sonra 16.000 TL'lik borcun tahsili içinde yine sanık ...'nun herhangi bir hukuki ilişki olmaksızın diğer sanık ... aracılığı ile tahsil ettirmeye çalışması karşısında sanık ...'nin eyleminin yağmaya teşebbüs suçunu oluşturduğu gözetilmeden, vasıflandırmada yanılgıya düşülerek tehdit suçundan hüküm kurulması, 6- Gerekçeli kararda, sanık ...'nin mağdurlar ... ve ...'a yönelik eylemlere fikir ve eylem birlikteliği içerisinde katıldıklarına ilişkin somut ve inandırıcı delil elde edilemediğinden beraat kararı verileceği belirtildiği halde, hüküm fıkrasında, sanığın adı geçen mağdurlara karşı tehdit eyleminden mahkumiyetine karar verilmesi suretiyle gerekçe ile hüküm fıkrası arasında çelişki oluşturulması, Bozmayı gerektirmiş, katılan ... vekili, sanıklar ..., savunmanlarının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye kısmen aykırı olarak BOZULMASINA, 5320 Sayılı Yasanın 8/1.maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nın 326/son maddesi uyarınca sanıklar ... ve ... hakkında mağdurlar ... ve ...'a yönelik tehdit suçundan ve sanıklar ..., ... ve ... hakkında mağdurlar ... ve ...'a yönelik eylemlerde ceza süresi yönüyle kazanılmış hakkın korunmasına, 10.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.