Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15522 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 19123 - Esas Yıl 2008





Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimin takdirine göre, suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak;1-) Fiili işlediği tarihte onsekiz yaşını doldurmamış olan sanık hakkında verilen bir yıl veya daha az süreli hapis cezalarının 5237 sayılı Yasanın 50/3. maddesi uyarınca aynı maddenin birinci fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlardan birine Çevrilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, 2-) Daha önce kasıtlı bir suçtan dolay?? üç aydan fazla hapis cezasına mahkum edilmemiş olması ve suçu işledikten sonra yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlık dolayısıyla tekrar suç işlemeyeceği konusunda mahkemede bir kanaatin oluşması durumunda uygulanabilecek olan 5237 sayılı TCK'nun 51. maddesi ile sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkum olmamış bulunması, sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması ve suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın, aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi, koşullarının varlığı halinde uygulanabilecek olan CMK'nun 231. maddesinin koşulları ve sonuçlarının aynı olmadığı; hükmolunah cezanın iki yıl veya daha az süreli hapis olması veya adli para cezası olması halinde öncelikle yasal bir zorunluluk olarak 5271 sayılı Yasanın 231. maddesinin 5-14. fıkralarında düzenlenmiş bulunan hükmün açıklanmasının geri bırakılma koşullarının bulunup bulunmadığı resen değerlendirilecek, olumsuz sonuca ulaşıldığı takdirde cezanın kişiselleşti-rilmesine ilişkin 5237 sayılı Yasanın 50 ve 51. maddeleri yönünden değerlendirme yapılabilecektir.Hal böyle olunca;Anılan yasa maddeleri belli bir sıra içinde değerlendirilirken denetime olanak verecek bir biçimde yasal ve yeterli gerekçelerinin ayrı ayrı karar yerinde gösterilmesi gerektiği gözetilmeden "sanığın suçtan pişmanlık duyduğuna dair bir gözlemimiz bulunmadığından lehe hükümlerin uygulanmasına, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesine, cezanın paraya çevrilmesine ya da ertelenmesine takdiren yer olmadığına" denilerek yerinde ve yeterli olmayan gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmesi,Bozmayı gerektirmiş, sanık Fırat savunmanının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle (BOZULMASINA), 05.10.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.