Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15442 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 5074 - Esas Yıl 2012





Tebliğname No : 6 - 2009/187119MAHKEMESİ : Yalova 1.Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 16/03/2009NUMARASI : 2007/562 (E) ve 2009/165 (K)Suç : HırsızlıkYerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:Yargılama aşamasında 18 yaşından küçük olduğu anlaşılan sanık U.. K.. hakkındaki duruşmaların, kapalı yerine açık yapılması, yanlışlığın giderilmesi olanağı bulunmadığından, bozma nedeni yapılmamıştır.Oluş ve dosya içeriğine göre; yakınan M.. C..’ın, suça konu motosikleti etrafı 4 metre duvarla çevrili bahçesine bıraktığı ve bahçe kapısını kilitleyerek evden ayrıldığı, tanık Belgin’in saat 20:30 sıralarında balkona çıktığında yakınanın evinin etrafında iki kişinin dolaştığını gördüğü, bu kişilerden birinin duvardan atlayarak bahçeye girdiğini fark edince polisi arayıp ihbarda bulunduğu, bahçeye giren kişinin kapıyı açıp motosikletle dışarı çıktığı ve kapı önünde bekleyen arkadaşı ile birlikte hızla uzaklaştıkları, ihbarı alan polis ekibinin olay yerine gelmek üzereyken farları yanmayan bir motosikletin seyir halinde olduğunu görüp dur ihtarında bulundukları, ancak motosikletin ara sokaklara girerek uzaklaştığı, kaçan kişilerin polislerce tanınan sanıklar Hakan ve Ufuk olduğunun 12.09.2006 tarihli tutanak ile belirtildiği, tutanağı düzenleyen tanıkların ifadelerinde, “Motosiklet üzerindeki kişileri net olarak görmediklerini, mahallede bulunan çocuklara sorduklarında motosikletin U.. K.. tarafından kullanıldığını söylediklerini” beyan ettikleri ve tanık İ.. B..’nın ifadesinde, “U.. K..’ın yanına gelerek ‘Motosikleti biz aldık, bizi yakalayamadınız’ dediğini ve sonraki ifadesinde de yanındaki kişinin Hakan olduğunu söylediğini” beyan ettiği, sanık Ufuk’un savunmasında, “Hakan’ın bir evin bahçesinden motosiklet alacağını söylediğini, yanında gittiğini, Hakan’ın motosikletialarak geldiğini, gözcülük yapmadığını, yolda polisler tarafından görüldüklerini, bunun üzerine Hakan’ın kendisini motosikletten indirip yoluna devam ettiğini” belirttiği, sanık Hakan’ın suçlamayı kabul etmediğinin anlaşılması karşısında; sanıkların yüklenen suçu işlediklerine dair duyuma dayalı ve atfı cürümden başkaca mahkumiyetlerine yeterli, kesin kanıtlar bulunmadığı gözetilmeden, beraatleri yerine yazılı şekilde mahkumiyetlerine karar verilmesi,Kabule göre de;1-) Sanık H.. K..’ın, 5237 sayılı TCK.nın 53. maddesinin 2. fıkrası uyarınca hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar aynı maddenin 1. fıkrasında öngörülen hakları kullanmaktan yoksun kılınmasına, aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca da kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından, söz konusu yasaklamanın koşullu salıverilen sanık hakkında uygulanmamasına, karar verilmesi gerekirken, yazılı biçimde hüküm kurulması,2-) Yargılama giderlerinin her bir sanığın sebep olduğu tutar kadar ayrı ayrı yükletilmesi gerektiği gözetilmeden, “eşit oranda tahsiline” karar verilmesi suretiyle, 5271 sayılı CMK’nın 326/2. maddesine aykırı davranılması, Bozmayı gerektirmiş, sanık U.. K.. savunmanı ile sanık H.. K..’ın temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 01.07.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.