Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1514 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 8296 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hırsızlık, Mala zarar verme, İşyeri dokunulmazlığını ihlalHÜKÜM : Mahkumiyet Yerel Mahkemece verilen hüküm sanık ... tarafından duruşmalı olarak da temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü: Sanık ...'ın temyiz isteminin reddine ilişkin 3.3.3009 tarihli Ek Karara yönelik temyiz isteminde bulunmadığı anlaşılmakla, sanıklar ... ve ...'ya yönelik yapılan incelemede; Hükmolunan cezaların türü ve süresine göre, sanık ...'nın duruşmalı inceleme isteminin, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nın 318. maddesi uyarınca REDDİNE, I-Sanık ... hakkında hırsızlık ve iş yeri dokunulmazlığını bozma suçlarından kurulan hükmün incelenmesinde;İş yeri dokunulmazlığını bozma suçunun gece vakti, birden fazla kişi tarafından birlikte işlenmiş olduğunun anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCY'nın 116/4, 119/1-c maddeleri yerine, yazılı şekilde uygulama yapılması karşı temyiz olmadığından, bozma nedeni yapılmamış; 5237 sayılı TCY'nın 119/1-c maddesi kapsamındaki iş yeri dokunulmazlığını bozma suçunun uzlaşmaya bağlı olmadığı anlaşıldığından, tebliğnamedeki bozma isteyen düşünce benimsenmemiştir. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimin takdirine göre; suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-Yargılama giderlerinin, her bir sanığın sebep olduğu tutar kadar ayrı ayrı yükletilmesi gerektiği gözetilmeden, “müteselsilen” alınmasına karar verilmesi suretiyle 5271 sayılı CMK’nın 326/2. maddesine aykırı davranılması, 2-Sanığın, TCY’nın 53. maddesinin 2. fıkrası uyarınca hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar aynı maddenin 1. fıkrasında öngörülen hakları kullanmaktan yoksun kılınmasına, aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca da kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından, söz konusu yasaklamanın koşullu salıverilen sanık hakkında uygulanmamasına karar verilmesi gerekirken, yazılı biçimde uygulama yapılması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ...'nin temyiz itirazları ile iş yeri dokunulmazlığını bozma suçu yönünden tebliğnamedeki düşünce bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle kısmen istem gibi BOZULMASINA, bozma nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK'nın 322.maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından “yargılama giderlerinin müteselsilen alınmasına” ve “5237 sayılı Yasanın 53. maddesinin uygulanmasına” ilişkin bölümler çıkarılarak yerlerine, “Sanıkların neden oldukları yargılama giderlerinden ayrı ayrı sorumlu tutulmalarına” ve “Sanığın, TCY’nın 53. maddesinin 2. fıkrası uyarınca hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar aynı maddenin 1. fıkrasında öngörülen hakları kullanmaktan yoksun kılınmasına, aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca da kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından söz konusu yasaklamanın koşullu salıverilen sanık hakkında uygulanmamasına” cümleleri yazılmak suretiyle, eleştiriler dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, II-Sanık ... hakkında mala zarar verme; sanık ... hakkında hırsızlık, mala zarar verme ve iş yeri dokunulmazlığını bozma suçlarından kurulan hükmün incelenmesine gelince;Diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak; 1-Sanık ...'nın üzerine atılı suçları işlemediğine ilişkin savunmasının aksine, hükümlülüğüne yeter, inandırıcı, kesin, somut ve hukuka uygun kanıtlar bulunmadığı gözetilmeden, beraati yerine, yazılı biçimde mahkumiyetine karar verilmesi,2-Sanık ...'ye yüklenen mala zarar verme suçunun 5271 sayılı CMK’nın 253. ve 254. maddeleri uyarınca uzlaşma kapsamında kaldığı gözetilerek, taraflara usulünce uzlaşma önerisinde bulunulup sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,3-Sanık ...'nin, TCY’nın 53. maddesinin 2. fıkrası uyarınca hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar aynı maddenin 1. fıkrasında öngörülen hakları kullanmaktan yoksun kılınmasına, aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca da kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından, söz konusu yasaklamanın koşullu salıverilen sanık hakkında uygulanmamasına karar verilmesi gerekirken, yazılı biçimde uygulama yapılması,Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ...'nın temyiz itirazları ile iş yeri dokunulmazlığını bozma suçu yönünden tebliğnamedeki düşünce bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle kısmen istem gibi BOZULMASINA, 03.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.