MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hırsızlık, mala zarar verme, kasten yaralama HÜKÜM : Mahkumiyet Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:I-Sanıklar ... ve ... hakkında hırsızlık, sanık ... hakkında yaralama suçundan kurulan hükümlerin incelenmesinde: Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimin takdirine göre; suçların sanıklar tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-) Kasten işlemiş oldukları suçlardan, hapis cezasıyla mahkumiyetlerinin yasal sonucu olarak sanıkların, 5237 sayılı TCK’nın 53/1.maddesinin “a,b,c,d,e” bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezasının infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkum oldukları hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmalarına karar verilmesi gerekirken, yazılı biçimde uygulama yapılması; 2-Suçu birlikte işleyen sanıkların neden oldukları yargılama giderlerinden ayrı ayrı sorumlu tutulmaları yerine 5271 sayılı CMK'nın 326/2. maddesine aykırı biçimde “Müteselsilen tahsiline” biçiminde karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazı ve tebliğnamedeki düşünce bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle istem gibi BOZULMASINA, bozma nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla CMUK’nın 322.maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından ‘‘53. maddenin” uygulanmasına ve “Yargılama giderinin tahsiline ilişkin” bölümler çıkarılarak, ‘‘Sanıkların, TCK’nın 53. maddesinin 2. fıkrası uyarınca hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar aynı maddenin 1. fıkrasında öngörülen hakları kullanmaktan yoksun kılınmasına, aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca da kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından, söz konusu yasaklamanın koşullu salıverilen sanıklar hakkında uygulanmamasına’’ ve “sanıklardan neden oldukları yargılama giderinin paylarına düşen oranda alınarak hazineye irad kaydına” karar verilmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, II-Sanıklar ... ve ... hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükümlerin incelenmesinde: Yakınanın 15.05.2006 tarihli oturumda şikayetçi olmadığını açıklaması ve suç tarihine göre, mala zarar verme suçunun takibinin şikayete bağlı olduğu gözetilmeden, 5237 sayılı TCK'nın 73. maddesinin 4. fıkrasına göre davanın düşmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı biçimde karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazı ve tebliğnamedeki düşünce bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle isteme uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla CMUK'nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, sanıklar hakkındaki kamu davasının 5237 sayılı TCK'nın 73/4. maddesi gereği şikayetten vazgeçme nedeniyle DÜŞMESİNE, 01.07.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.