Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15020 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 19554 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇLAR : Yağma, tehdit, kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma, konut dokunulmazlığını ihlal etmekHÜKÜM : Mahkumiyet Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:O yer Cumhuriyet Savcısının, sanıklar hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan hüküm kurulurken 5237 sayılı TCK' nın 43.maddesinin, aynı Yasanın 110.maddesinden önce uygulanması gerektiği ve belli haklardan yoksun kılmayı düzenleyen 53.maddenin yanlış uygulandığını belirterek temyiz talebinde bulunduğu anlaşılarak yapılan incelemede;Sanıklar ..., ..., ..., ...'ın, mağdurlar ... ve ...'e yönelik kişiyi hürriyetinden yoksun kılma; sanıklar ..., ..., ...'ın, mağdurlar ... ..., ... ve ...'a karşı silahla tehdit suçlarından her bir mağdura karşı ayrı ayrı hüküm kurulması gerekirken, 5237 sayılı TCK'nın 43.maddesi uyarınca zincirleme suç olarak kabul edilmesi ve mağdur ...'ı zorla arabaya bindirmeden önce tokat attıklarının anlaşılması karşısında, koşulları oluşmadığı halde aynı Yasanın 110.maddesi uyarınca cezalarından indirim yapılması karşı temyiz olmadığından; kabul ve uygulamaya göre de; anılan Yasanın 61.maddesine aykırı olarak 43.maddesinin 110.maddeden sonra uygulanması, sonuca etkili bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre; suçların sanıklar tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;Sanıkların, TCK’nın 53. maddesinin 2. fıkrası uyarınca hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar aynı maddenin 1. fıkrasında öngörülen hakları kullanmaktan yoksun kılınmalarına, aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca da kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından, söz konusu yasaklamanın koşullu salıverilen sanıklar hakkında uygulanmamasına karar verilmesi gerekirken yazılı biçimde uygulama yapılması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ..., sanıklar ..., ..., ... savunmanları ile o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla CMUK’nın 322.maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölüm çıkarılarak yerine, “Sanıkların, TCK’nın 53. maddesinin 2. fıkrası uyarınca hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar aynı maddenin 1. fıkrasında öngörülen hakları kullanmaktan yoksun kılınmalarına, aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca da kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından, söz konusu yasaklamanın koşullu salıverilen sanıklar hakkında uygulanmamasına,” cümlesi yazılmak suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 01.07.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.