Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15008 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 8388 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hırsızlık, Konut dokunulmazlığını bozmaHÜKÜM : Mahkumiyet Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:I-Sanıklar hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükme yönelik temyiz incelemesinde; Dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimin takdirine göre; suçların sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; Uzun süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nun 53/1. maddesinin (a), (b), (d), bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına, aynı maddenin 1. fıkrasının (c) bendinde öngörülen kendi alt soyu üzerindeki velayet vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından hak yoksunluğu uygulanmamasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmeden yazılı şekilde hükmün kurulması, Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ...’in temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla CMUK’nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından 5237 sayılı Yasanın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısım çıkarılarak yerine, “sanığın 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (a), (b), (d) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezasının infazı tamamlanıncaya kadar, yoksun bırakılmasına, “5237 sayılı TCK.nın 53/3.maddesi uyarınca mahkum olduğu hapis cezası ertelenen sanık için aynı maddenin 1-c fıkrası uyarınca da kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından, söz konusu yasaklamanın uygulanmamasına,” cümlesi yazılmak suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün isteme aykırı olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA,II-Sanıklar hakkında konut dokunulmazlığını bozma suçundan kurulan hükme yönelik temyiz incelemesine gelince; Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimin takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak 1-5271 sayılı CMK.nın 231/6. fıkrasında; hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının verilebilmesi için sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkûm olmamış bulunması, yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaat gelmiş olması, kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları itibarıyla bir cezaya hükmedilmesine gerek görülmemesi ve suçun işlenmesiyle mağdurun uğradığı zararın, aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle, tamamen giderilmesi koşullarının arandığı; konut dokunulmazlığını bozma müstakil bir zarar yaratmadığı dikkate alındığında yasa normunun objektif ve subjektif kriterleri gözetilerek koşulların oluşup oluşmadığının değerlendirilmesi gerekirken yerinde ve yeterli olmayan “zararın giderilmediği” şeklindeki gerekçeyle, kurulan hükümler suç işlemeyeceği kanaati oluşması sebebi ile ertelenen sanıklar hakkında, konut dokunulmazlığını bozma suçunda hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi, 2- Uzun süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nun 53/1. maddesinin (a), (b), (d), bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına, aynı maddenin 1. fıkrasının (c) bendinde öngörülen kendi alt soyu üzerindeki velayet vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından hak yoksunluğu uygulanmamasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hükmün kurulması, 3-Mahkemece 5271 sayılı Yasa’nın 101/3. maddesi uyarınca, tutuklanması istenen sanıkların sorgusunda bulunmak üzere zorunlu savunmanın görevlendirilmesi nedeniyle, savunmana ödenen avukatlık ücretinin, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/3-c maddesindeki düzenlemeye açıkça aykırı olarak, sanıklara yargılama gideri olarak yükletilmesine karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve ...’in temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 10.07.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.