Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 5967 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Yağma, Kişiyi hürriyetinden yoksun kılmaHÜKÜM : Mahkumiyet Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü: I-Sanık hakkında yağma suçundan kurulan hükmün incelemesinde; Sanık ... hakkında Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 Esas 2015/85 Karar sayılı iptal kararının TCK'nın 53. maddesinin uygulanması yönünden infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre sanık ... savunmanının temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usul ve yasaya uygun bulunan hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA, II-Sanık hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükmün incelemesine gelince; Kişi hürriyetinden yoksun kılma suçu 5237 sayılı TCK'nın 109. maddesinde düzenlenmiştir. Bu suç ile cezalandırılmak istenen husus, bireylerin hareket özgürlüğünü hukuka aykırı bir biçimde kaldırılması ve kısıtlanmasıdır. Suç doğrudan ve dolaylı olarak ve çeşitli araçlar kullanılarak gerçekleştirilebilinir. Sonuç ise mağduru bir yere gitme veya bir yerde kalma özgürlüğünün kaldırılması biçiminde kendisini gösterir. Serbest hareketli bir suçtur. Suçun manevi unsuru mağdurun kişisel özgürlüğünden yoksun bırakmaya yönelik hareketleri gerçekleştirmeyi istemesi ve bilmesini içeren genel kasıttır. Özel kasıt aranmaz. Öte yandan hürriyeti yoksun kılma suçunun oluşabilmesi açısından geçmesi gereken süre konusunda TCK'nun da bir açıklama bulunmamaktadır. Hürriyeti yoksun kılma kavramı açık olmayan bir süreyi zorunlu olarak içerir ve fiil ile sonucun hukuken kubul edilebilecek bir zaman müddetince sürmesini gerektirir. Her olayda hem fail hem de mağdur açısından kişi hürriyetinden yoksun kılma niteliğini taşıyıp taşımadığı hareketlerin ağırlığı, önemi ve ciddiyeti ile hakim tarafından değerlendirilip belirlenmesi gerekir. Yani önceden zaman uzunluğunun belirlenmesi mümkün değildir. Bu bilgiler ışığında somut olaya gelince; 1) Yaşadığı mali zorluklar nedeniyle banka soymaya karar veren ve ceza ehliyeti tam olan sanığın 12.07.2016 günü ... ili, ... Mahallesi ... Bulvarında yer alan ... Toptancılar Sitesi Şubesine saat 15:48;36'da yüzünde kar maskesi ve elinde silah olduğu halde girip, bankanın hemen girişinde yer alan gişeye yönelip, bu noktada bekleyen banka güvenlik elemanı ...'ın müdahalesini engellemek üzere "bu bir soygundur, silahı bırak, şakam yok, silahını çıkar" diye bağırdığı, banka güvenlik elemanının silahını gişe tezganına bıraktığı, sanığın elindeki silahı gişe görevlisine doğrultup cebinden çıkardığı torbayı uzatıp "kasadaki bütün paraları doldurmasını" isteyip, bu arada bu eylemi yapma nedeni ile ilgili bir şeyleride yansıttığı, banka müdürü ... ve kredi işlemlerini yürüten ...'ın farklı oda ve bölmelerde müşteriler ile oturdukları, güvenlik görevlisinin geriye çekilirken banka elemanlarının panik butonuna bastıkları, banka müdürü ...'ın "paraları verin" demesi üzerine ve sanığın aldığı paralar ile saat 15:50;14'de bankadan dışarı çıkarak ayrıldığı olayda, sanığın yağma kastı ile gerçekleştirdiği eylem ve davranışlarının tamamının gerçekleşme zaman ve zemini dikkate alındığında, olayda ayrıca kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma genel kastı ile hareketlerinden söz edilemeyeceği düşünülmeden yazılı biçimde mahkumiyet kararı verilmesi, 2) Kabule göre de; a) Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun, mağdur sayısınca oluştuğu halde TCK'nın 43/1. maddesi ile uygulama yapılması, b) Sanık hakkında TCK'nın 110. maddesinin uygulama koşullarının karar yerinde tartışmasız bırakılması Bozmayı gerektirmiş, sanık ... savunmanının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 16/01/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.