Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14903 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 3270 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hırsızlık, Başkasına ait kimlik ve kimlik bilgilerini kullanmakHÜKÜM : Mahkumiyet Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:Sanık hakkında zamanaşımı süresince konut dokunulmazlığının ihlali suçundan işlem yapılması olanaklı görülmüştür.1-Sanığın hırsızlık suçundan kurulan hükmün yapılan incelemesinde;Suç tarihinin karar başlığında 29.06.2005 yerine, 27.07.2005 olarak gösterilmesi, maddi hata olarak kabul edilip, yerinde düzeltilmesi olanaklı olduğundan; 5271 sayılı CMK'nın 232/2-d maddesi uyarınca sanığın tutuklulukta ve gözaltında geçirdiği sürenin gösterilmemesi ve sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 53.maddenin uygulanması gerektiğinin kararda belirtilmemesi hükümlülüğün yasal sonucu olarak infazda gözetilmesi olanaklı kabul edildiğinden, bozma nedeni yapılmamıştır.Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak; Yargılama giderlerinin her bir sanığın sebep olduğu tutar kadar ayrı ayrı yükletilmesi gerektiği gözetilmeden, “müteselsilen” alınmasına karar verilmesi suretiyle 5271 sayılı CMK’nın 326/2.maddesine aykırı davranılması,Bozmayı gerektirmiş, sanık ...'nın temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle isteme uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından “ yargılama giderlerine” ilişkin bölüm çıkartılarak, yerine " yargılama giderlerinin sanıklardan payları oranında ayrı ayrı alınmasına” cümlesi yazılmak suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 2-Sanığın başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçundan kurulan hükmün yapılan incelemesinde;Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak;1-İddianamede 5237 sayılı TCK'nın 268. maddesinin uygulanması istendiği halde aynı Yasanın 267/1. maddesi gereğince ek savunma hakkı tanınmadan yazılı biçimde hüküm kurulması,2-Sanığın hırsızlık suçundan dolayı hakkında soruşturma yapılırken başkasına ait kimlik bildirerek iftira suçunu işlemesinden sonra soruşturma aşamasında 29.06.2005 tarihli Cumhuriyet Savcılığınca alınan savunmasında doğru kimlik bilgilerini bildirdiğinin anlaşılması karşısında; hakkında 5237 sayılı TCK'nın 269. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,3-Sanık hakkında mahkumiyetin doğal sonucu olarak 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin uygulanmaması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ...'nın temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme uygun olarak BOZULMASINA, 08.07.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.