Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14871 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 18347 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : YağmaHÜKÜM : Mahkumiyet Yerel Mahkemece verilen hüküm sanık ... savunmanı tarafından durumalı olarak da temyiz edilmekle; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 28.09.2011 günlü kenar yazısı ile Daireye gönderilerek, başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü: Her ne kadar Cumhuriyet Savcısı daha sonra temyizden vazgeçtiğine ilişkin dilekçe vermişse de; Cumhuriyet Savcısının temyizinin sadece sanık ... hakkında verilen mahkumiyet kararına yönelik bulunduğu ve lehine olduğu anlaşılmakla, CMK'nın 266/1. maddesi gözetilerek Cumhuriyet Savcısı tarafından yapılan lehe temyizlerde vazgeçme olmayacağından yapılan incelemede;Hükmolunan cezanın süresine göre yasal olanak bulunmadığından sanık ... savunmanının duruşmalı inceleme isteminin, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nın 318 maddesi uyarınca REDDİNE, Dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre; suçun sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;1- Sanık ...'in atılı suçları işlediğine dair sanıklar ..., ..., ..., ... ve ...'un atfı cürüm niteliğindeki beyanları dışında, mahkumiyetine yeterli, inandırıcı, kesin deliller elde edilemediğinden, beraati yerine, yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,2- Yakınan ...'nın yaşı küçük çocukların yargılandığı davada 15.03.2006 tarihli celsede, “Cumhuriyet Savcısı tarafından ifadem alındıktan 1- 2 gün sonra sanıkların aileleri tarafından zararım giderildi.” şeklinde beyanda bulunduğu, dava birleştirildikten sonra yaşı büyük sanık ...'in yargılandığı davanın 21.06.2009 tarihli duruşmasında ise, “ Olaydan 2 ay sonra zararım giderildi.” diyerek açıklama yaptığının anlaşılması karşısında; aradaki çelişki giderilmeden ve zararın yargılama aşamasında giderildiğine dair bilgiye nasıl ulaştığıldığı karar yerinde tartışılmadan, yazılı şekilde uygulama yapılması,3- Yakınan ...'ın aşamalarda, olay sırasında bıçak görmediğini beyan etmesi karşısında; adı geçen yakınana karşı eylemlerinden dolayı sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... hakkında TCK'nın 149/1-c maddesi ile uygulama yapılması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde uygulama yapılıp, iki nitelikli halin birleştiği kabul edilerek alt sınırdan uzaklaşılarak hüküm kurulması,4- Sanıklar ..., ... ve ...'un yakınan ...'a yönelik eylemleri nedeniyle, TCK'nın 149/1-a,c, 31/2. maddeleri uyarınca hükmedilen 5 yıl 6 ay hapis cezasından aynı Yasanın 62. maddesi gereğince 1/6 oranında indirim yapılırken hesap hatası sonucu, 4 yıl 7 ay yerine, 4 yıl 8 ay hapis cezasına hükmedilmesi,5- Yaşı küçük sanıklar ..., ... ve ... hakkında 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununun 35/1. maddesine göre sosyal inceleme raporu alınmadan veya aynı maddenin 3. fıkrasına göre bu yönde inceleme yaptırılmamasının gerekçesi de kararda gösterilmeden hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş, Cumhuriyet Savcısı ile sanıklar ..., ..., ..., ..., ... ve ... savunmanlarının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme uygun olarak BOZULMASINA, 07.07.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.