Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1480 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 16795 - Esas Yıl 2011





Tebliğname No : 6 - 2009/26429MAHKEMESİ : İstanbul 17. Asliye Ceza Mahkemesi (Kapatılan Beyoğlu 3. Asliye Ceza Mahkemesi)TARİHİ : 24/06/2008NUMARASI : 2007/385 (E) ve 2008/481 (K)SUÇ : Hırsızlık Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü: Dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimin takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 1- 10.01.2003 tarihli Arama ve Zaptetme tutanağının içeriğine göre sanık M.. C..'ın yakınandan çaldıkları bir kısım malzemeleri sakladığı yeri göstererek emniyet güçlerine teslimini sağladığı olayda; anılan şekildeki kısmi iadeye rızası bulunup bulunmadığı yakınandan sorularak sonucuna göre, sanıklar hakkında 5237 sayılı Yasanın 168/1.maddesinin uygulanma koşullarının takdiri gerektiği gözetilmeden yargılamaya devamla yazılı şekilde karar verilmesi, 2- Sanık F.. C..'ın hükümden sonra 02.08.2013 tarihinde öldüğünün UYAP sisteminden alınan sanığa ait nüfus kaydından anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK'nın 64/1. maddesi gereğince değerlendirme yapılması zorunluluğu, 3-Kasten işlemiş olduğu suçtan, hapis cezasıyla mahkumiyetinin yasal sonucu olarak sanıkların, 5237 sayılı TCK’nın 53/1.maddesinin “a,b,c,d,e” bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkum oldukları hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmalarına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, 4-Suçları birlikte işleyen sanıklardan neden oldukları yargılama giderlerinin “ayrı ayrı” yerine, “müştereken ve müteselsilen” alınmasına hükmedilmesi suretiyle 5271 sayılı CMK’nın 326/2.maddesine aykırı davranılması, Bozmayı gerektirmiş, sanıklar F.. C.. ve H.. B.. savunmanları ile sanık M.. C..'ın temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 05.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.