Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1479 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 16544 - Esas Yıl 2011





Tebliğname No : 6 - 2011/187561MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 1. Çocuk Mahkemesi (Kapatılan Kartal 1. Çocuk Mahkemesi)TARİHİ : 04/06/2008NUMARASI : 2007/72 (E) ve 2008/385 (K)SUÇ : Hırsızlık Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:Dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-Sanığın kapıları kilitli bulunan aracı düz kontak yaparak çalmasından ibaret eylemin 5237 sayılı TCK'nın 142/1-b maddesine uyan suçu oluşturduğu gözetilmeden yazılı şekilde uygulama yapılması,2-Sanık Ç.. G..'ün önceden vermiş olduğu karar doğrultusunda diğer sanıkla anlaşarak suça doğrudan katılıp suçu birlikte işledikleri gözetilmeden, hakkında 5237 sayılı TCK'nın 37/1. maddesi yerine, aynı Yasanın 39/1. maddesi ile uygulama yapılması,3-TC. Anayasa’sının 90. maddesinin son fıkrası ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/3-c maddesi ışığında, 5271 sayılı CMK'nın 150, 234 ve 239. maddeleri ile 5320 sayılı Yasanın 13. maddesine dayanılarak hazırlanan, Ceza Muhakemesi Kanunu Gereğince Müdafi ve Vekillerin Görevlendirilmeleri ile Yapılacak Ödemelerin Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin 8. maddesi gereğince, sanık için baro tarafından görevlendirilen zorunlu savunman ücretinin sanıktan alınmasına hükmedilemeyeceği, bu ücretlerin Adalet Bakanlığı bütçesinde bu amaçla ayrılan ödenekten karşılanacağı gözetilmeden, yazılı şekilde zorunlu savunman ücretinin sanıktan alınmasına hükmedilmesi, 4-Suç tarihinde yürürlükte bulunan 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunun 23.maddesinde anlamını bulan hükmün açıklanmasının geri bırakılması; sanığın daha önce kasıtlı suçtan mahkum olmamış bulunması, yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaat gelmiş olması, kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları itibariyle bir cezaya hükmedilmesine gerek görülmemesi, mağdur ve/veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme ve tazmin suretiyle tamamen giderilmesi, ancak bu koşul çocuğun ailesinin veya kendisinin durumunun elverişli olmaması halinde aranmayabileceği şeklinde kurallara bağlanmıştır.Hal böyle olunca;Daha önce kasıtlı suçtan mahkumiyeti bulunmayan mobilya işçisi olup yaptığından pişmanlık duyduğunu her aşama dile getiren sanık hakkında yasanın öngördüğü objektif ve subjektif koşullar değerlendirilerek sonuca ulaşılması gerektiği dikkate alınmadan “koşulları bulunmadığından ÇKK.nun 23.ve CMK.nın 231.maddelerinin uygulanmasına takdiren yer olmadığına” denilmek suretiyle, denetime olanak vermeyen cezanın şahsileştirilmesi prensibi ile de örtüşmeyen, yerinde ve yeterli olmayan gerekçeyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık Ç.. G.. savunmanının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 326/son maddesinin gözetilmesine, 05.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.