Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14687 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 19908 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇLAR : Suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, örgüte üye olmak, örgüte yardım etmek, dolandırıcılık, hırsızlık(yağma)HÜKÜM : Kısmen Mahkumiyet, Kısmen Beraat Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:I-) Sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... hakkında suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, örgüte üye olmak ve örgüte yardım etmek suçları ile sanıklar ..., ... ve ... hakkında yakınan ...'a karşı dolandırıcılık suçundan kurulan hükümlerin temyiz incelemelerinde; Tekerrüre esas hükümlülüğü bulunan sanık ... hakkında yakınan ...'a yönelik dolandırıcılık suçundan kurulan mahkumiyet hükmünde 5237 sayılı TCK'nın 58/6-7. maddesi ile uygulama yapılması gerektiğinin gözetilmemesi karşı temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre; sanıklar ..., ..., ... ve ... savunmanları ile o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, eleştiri dışında usul ve kanuna uygun bulunan hükmün istem gibi ONANMASINA,II-) Sanıklar ..., ... ve ... hakkında yakınan ...'e karşı dolandırıcılık suçundan, sanık ... hakkında ise hırsızlık suçundan kurulan hükümlerin temyiz incelemelerine gelince; 1- Yakınanların aşamalardaki anlatımları, sanık ...'nin kronolojik olarak ayrıntılı ikrarı ve sanık ...'ın kendi kullandığı telefon dışındaki cep telefonlarının adı geçen sanıkta iken aynı elde birbirini nasıl arayacağı sorusuna dosya içeriğiyle bağdaşmayan tevilli savunmalar ile sübuta etki eden bu anlatımların iletişim tutaklarıyla da örtüştüğü dikkate alındığında sanık ...'nın atılı dolandırıcılık suçunu iştirak iradesi doğrultusunda işlediğinin sabit olduğu gözetilmeden, delillerin takdirinde yanılgıya düşülüp sanık hakkında beraat kararı verilmesi, 2- Sanık ...'ın diğer sanıklarla birlikte yakınan ...'i gömü altının varlığı konusunda ikna edip, belirli miktarda menfaat temin etmek için dolandırıcılık kastıyla hareket ettikleri, ancak yakınan ve yanındakilerin şüphelenmeleri üzerine bu konudaki girişimlerinin başarısız kaldığı, sanık ...'ın bu aşamadan sonra tek başına yakınan ve yanındakileri ikna etmek ve eylemi neticelendirmek için, yakınanlar ... ve... ile birlikte yeniden buluştuğu, ancak muhtemelen bu ikna girişiminde de başarılı olamayacağını düşünerek aniden gelişen yeni bir suç işleme kastıyla, birlikte yürüdüğü yakınanlardan ...'e omuz atarak dengesini bozup, diğer yakınan ...'nin omuzunda asılı çantasını kaparak kaçtığı şeklinde gelişen eylemde; sanık ...'ın, yakalanma ihtimalini ortadan kaldırmaya ve eylemini rahatça gerçekleştirmeye yönelik ...'e karşı uyguladığı cebrin, yağma suçunun unsurlarını tümüyle ihtiva ettiği, zira yakınan ...'e herhangi bir cebir uygulanmasaydı, yakınan tarafından verilmesi beklenen dirençle sanığın eylemini gerçekleştiremeyeceği, bir başka deyişle sanığın uyguladığı bu cebirle eylemin işlenmesini kolaylaştırırıp vaki takibin ya da yakalanma riskinin bertaraf edildiğinin anlaşılması karşısında, yağma kastıyla hareket eden sanık hakkında, yazılı şekilde suç vasfının tayininde yanılgıya düşülüp hırsızlık suçundan hüküm kurulması, 3-Sanık ...'ın diğer sanıklarla birlikte dolandırıcılık kastıyla hareket edip bu suçu neticelendirmek için girişimlerini sürdürdüğü sırada yeni bir kastla parayı yağmalayıp diğer sanıklarla paylaştığının anlaşılması karşısında; diğer sanıklar yönünden dolandırıcılık suçunun tamamlandığı gözetilmeden, yazılı şekilde eylemin kalkışma aşamasında kaldığının kabulü ile eksik cezaya hükmedilmesi,Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ..., ... ve ... savunmanları ve o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları ile tebliğnamedeki düşünce bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, üye ...'un usule yönelik karşı oyuyla 08.07.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.