Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1463 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 29441 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Ağır Ceza MahkemesiSuç : YağmaYerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:Kimliği tespit edilemeyen şahıslar ile birlikte sanık .. ..'ın yağma suçunu gerçekleştirirken, katılanı bıçak gösterip ölümle tehdit ederek “içki ısmarlamalısın” diyerek bulundukları yerden araca bindirerek .. Market ve .. Akaryakıt istasyonuna götürmek suretiyle kişiyi hürriyetinden yoksun kılmak suçunu işlediğinin iddia edilmesi nedeniyle anılan suçtan sanık hakkında zamanaşımı içinde işlem yapılması olanaklı kabul edilmiştir. Sanık, yağma suçunu işlemek amacı ile katılan ile buluştukları .. .. Otonun aşağısına, yanında kimliği tespit edilemeyen üç kişi ile birlikte gittiği, hepsinin araçtan inerek katılanın yanına geldiği, kimliği tespit edilemeyen kişilerin katılanın aracının yanında beklerken sanık ile katılanın yalnız olarak sahile doğru yürüdükleri, burada sanığın katılana döner bıçağını göstererek, "Yanımda gelen arkadaşlarım şu an senin arabanın başında, tek talimatımla senin arabanı parçalayacaklar, ben de burada seni keseceğim" diyerek tehdit ettikten sonra "Arkadaşlarım seni kesmediğim ve namusumu temizlemediğim için bana küserler, bu yüzden arkadaşlarımın gönlünü almalısın, içki ısmarlamalısın" diyerek katılanı kimliği belirlenemeyen üç kişinin bulunduğu araca bindirip içki ve akaryakıt alış verişi yaptırdıklarının anlaşılması karşısında, atılı suç sanık ile kimliği tespit edilemeyen üç kişi ile birlikte silahla geceleyin aynı anda ve eylem bütünlüğü içerisinde el ve işbirliğiyle hareket edilmek suretiyle işlendiğinden, 5237 sayılı TCK'nın 149/1. madde ve fıkrasının (a) ve (h) bendinin yanı sıra (c) bendinin de uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.Dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak; Sanığın mahkum olduğu hapis cezasının kanuni sonucu olarak sanık hakkında TCK'nın 53/1-2 fıkraları ile 3. Fıkra 1. Cümlesinin uygulanmasına, karar verilmiş ise de; 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 gün, 2014/140-2015/85 Esas ve Karar sayılı kararı ile TCK'nın 53/1-b maddesinde yazılı, "seçme, seçilme ve diğer siyasi hakları kullanmaktan" ibaresinin iptal edilmiş olması,Bozmayı gerektirmiş, sanık .. .. savunmanının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK'nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından “TCK'nın 53. maddenin uygulanmasına” ilişkin bölüm çıkarılarak yerine, "Sanığın, kasten işlemiş olduğu suç için hapis cezasıyla mahkumiyetinin yasal sonucu olarak, TCK'nın 53/1. maddesinin uygulanması yönünden, (a, c, d ve e) bentleri ile (b) bendinde yazılı seçme, seçilme ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına; aynı Kanunun 53/2. maddesinin uygulanması açısından, 53/1. maddesinin (a, c, d ve e) bentleri ile (b) bendinde yazılı seçme ve diğer siyasi hakları ve aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca, (c) bendinde yazılı kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkilerini mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar kullanamamasına" cümlesinin yazılması suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 02/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.