Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 13842 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 5524 - Esas Yıl 2012
Tebliğname No : 6 - 2009/207766MAHKEMESİ : Hakkari Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 28/05/2009NUMARASI : 2009/54 (E) ve 2009/219 (K)SUÇLAR : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını ihlal Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü: Sanıkların karar oturumunda 18 yaşını tamamlamadıkları halde, hükmün aleni tefhim edilerek 5271 sayılı CMK'nn 185.maddesine aykırı davranılması; giderilme olanağı bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.Diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak;1-Sanıklardan Engin'in diğer sanık Selçuk'un adını söylemesinden sonra Selçuk'un hazırlık soruşturması sırasında yakalandığında; çaldığı eşyadan olan sigaraları sakladığı yeri söylemek suretiyle kısmi iadeyi sağladığının anlaşılması karşısında; katılana kısmi iadeye rıza gösterip göstermediği sorularak hırsızlık suçu yönünden sonucuna göre 5237 sayılı Yasanın 168.maddesiyle uygulama yapılıp yapılmayacağının karar yerinde tartışılması yerine, yazılı şekilde karar verilmesi,2-Gece vakti, işyerinden hırsızlık yapan sanıkların işyerine girmelerinin, 5237 sayılı TCK'nın 116/2-4 ve 119/1-c maddelerinde tanımlanan işyeri dokunulmazlığını bozmak suçu yönünden, “müstakil bir zarar” yaratmadığı, işyeri dokunulmazlığını bozmak suçundan uygulama yapılırken, “müştekinin zararı tazmin edilmediğinden sanıklar hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına takdiren ve yasa gereği yer olmadığına” biçiminde somut olay ile örtüşmeyen ve “takdire” dayanılırken de5271 sayılı CMK'nın 231.maddesinde yer alan “hükmün açıklanmasının geri bırakılması” müessesesinde, sanıklar yönünden yasanın öngördüğü objektif ve subjektif koşullar değerlendirilmeden, cezaların bireyselleştirilmesine yönelik kabul edilen ölçütlerle çelişir şekilde 5271 sayılı CMK'nın 231/5-14.madde ve fıkralarının uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,3-5271 sayılı CMK'nın 326/2. maddesi uyarınca birlikte işlenmiş suç nedeniyle mahkum edilmiş olan sanıkların yargılama giderlerinden sebebiyet verdikleri oranda ayrı ayrı sorumlu tutulmaları gerektiğinin gözetilmemesi,4-Mahkemece 5271 sayılı Yasa’nın 150/3. maddesi uyarınca, sanığın savunmasını yapmak üzere zorunlu savunmanın görevlendirilmesi nedeniyle, savunmana ödenen avukatlık ücretinin, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/3-c maddesindeki düzenlemeye açıkça aykırı olarak, dosyadan yeterli mali geliri olmadığı anlaşılan çocuk sanıklara yargılama gideri olarak yükletilmesine karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanıklar E.. D.. ve S.. D.. savunmanının temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme uygun olarak BOZULMASINA, 02.07.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.