Dikkatsizlik ve tedbirsizlikle ölüme sebebiyet vermek ve sahtecilik suçlarından sanık Fahrettin, Cemal ve Ayşe haklarında yapılan duruşma sonunda: Sanıkların sahtecilik suçundan beraatlerine, ölüme sebebiyet vermek suçundan TCK.nun 455/1-son, 72, 647 sayılı Kanunun 4-6. maddeleri gereğince 150.158.333 lira ağır para cezası ile mahkumiyetlerine ilişkin (Kadıköy ikinci Ağır Ceza Mahkemesi)nden verilen 22.3.2002 tarihli hükmün Yargıtayca incelenmesi katılan vekilleri ile duruşmalı olarak sanıklar savunmanları tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı C. Başsavcılığından bozma isteyen 18.12.2002 tarihli tebliğname ile 30.12.2002 tarihinde daireye gönderilmekle okunarak gereği görüşülüp düşünüldü:Hükmolunan cezanın türü ve süresine göre, sanıklar savunmanlarının duruşmalı inceleme isteğinin CMUK.nun 318. maddesi gereğince REDDİNE,Katılanlar vekillerinin sahtecilik suçuna yönelik temyiz isteğinin incelenmesinde;Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, kararın dayandığı gerekçeye ve takdire göre katılan Sosyal Sigortalar Kurumu Başkanlığı vekili ile katılan Sami vekilinin temyiz itirazı yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA,Önlemsizlik ve özensizlikle ölüme neden olma suçuna yönelen incelemede ise;1- Davanın öncelikli bilirkişisi Mahkeme Kurulu olup, Yüksek Sağlık Şurası Kararı da bilirkişi raporu niteliğinde olduğundan bunun değerlendirilmesi ve gerekirse Adli Tıp Kurumu Başkanlığından da görüş sorulup, buna göre gereğinin takdiri de mahkemeye aittir. Olayımızda Reyhan'ın 17.4.1999 günü hastaneye başvurup "placenta previa marginalis" tanısıyla riskli gebe servisine yatırıldığı, 18 ve 19 Nisan günleri bekletildiği, 20.4.1999'da doğumhaneye gönderilip, Dr. Canan tarafından değerlendirildiği, normal doğum düşünülüp, indüksiyon sırasında kanamanın artması üzerine Dr. ilhan ve ekibi tarafından sectio yapılıp, yoğun bakıma alınıp, ardından sanık Fahrettin'in klinik şefi, sanık Cemal'in sorumlu uzman ve sanık Ayşe'nin asistan olduğu 1. Kadın Doğum Servisinde tedavisinin sürdürüldüğü anlaşılmasına göre, normal doğum için bekletme ve sonrasında yapılan sezaryenle sanıkların herhangi bir ilişkisinin açıklanmadığı Yüksek Sağlık Şurası raporundaki maddi öğeye uymayan değerlendirme esas alınarak yazılı şekilde hükümlülük kararı verilmesi,2- Kabule göre de;a) Suç tarihine göre 647 sayılı Yasanın 4/1. maddesi uyarınca özgürlüğü bağlayıcı cezanın günü 5.000 ile 10.000 lira hesabıyla ağır para cezasına çevrilmesi gerektiği gözetilmeden 2.000.000 liradan çevrilmesi,b) Hükümden sonra yürürlüğe giren 4806 sayılı Yasa ile TCK.nun 30. maddesinde yapılan değişiklik uyarınca para cezalarında bin liranın artıklarının hesaba katılamayacağının gözetilmesi zorunluluğu,Bozmayı gerektirmiş, katılan Sami vekili ile katılan SSK. Başkanlığı vekilinin, sanıklar Fahrettin, Cemal ve Ayşe savunmanlarının temyiz itirazları ve tebliğnamedeki düşünce bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle (BOZULMASINA), 17.2.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.