Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1363 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 30411 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Ağır Ceza MahkemesiSuç : YağmaYerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:Oluş ve dosya içeriğine göre, olay tarihinde sanık ... ...'ın diğer sanık ... ile yakınanın evinin kapı kilidini kırıp, içeriye girerek bilgisayar kasası, monitörü ve fotoğraf makinasını bir beze sarıp apartmandan çıktıkları sırada kapıcı olan katılan ... ...'ın sanıkları görüp, hırsız olduklarından şüphelenmesi nedeniyle koşarak yanlarına gittiği, sanık ...'ın katılana sivri uçlu metal bir aleti doğrultup, “yanaşma, seni vururum” diye tehdit etmesi üzerine katılanın müdahale edip elindeki aleti almasından sonra sanık ...'in de kurusıkı tabancayı katılana doğrulttuğu, katılanın müdahalesi sonucu ellerindekini bırakıp kaçtıkları, olay gününde yurt dışında olan mağdur ... ..., sanıkların bırakıp kaçtıkları eşya dışında evinden başka eşya çalındığını da belirtmesi karşısında, hırsızlık olarak başlayan eylemin elde edilen hırsızlık ürünü malın hakimiyet alanına sokulmadan kesintisiz bir şekilde takip yapan katılanın tehdit edilerek eylemin tamamlanması sebebiyle yağma suçuna dönüştüğü, yağma suçunun oluşabilmesi için cebir ve tehdidin malın alınması sırasında veya hırsızlık suçu tamamlanmadan malın götürülmesi sırasında malın geri alınmasını önlemek amacıyla kullanılması gerektiği anlaşılmakla; tebliğnamedeki eylemin dolaylı yağma olduğuna ilişkin bozma düşüncesi benimsenmemiştir.Dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre, suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak;1-Olay sonrası sanığın, katılan ... ...'nın müdahalesi ile yakalanacağını anlayınca suça konu eşyayı yere atmasının etkin pişmanlık kabul edilemeyeceği, mağdur .. ...'ın da zararının sigorta tarafından karşılandığını belirtmesi karşısında; sanık hakkında TCK’nın 168/3. maddesi uygulanarak, eksik ceza tayin edilmesi,2-Sanığın, hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar TCK'nın 53/1-a-b-c-d-e maddesinde yazılı hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına; ancak, TCK'nın 53/3. maddesi uyarınca koşullu salıverildiği takdirde, kendi altsoyu üzerinde TCK'nın 53/1-c bendinde sayılan hakları kullanmaktan yoksunluğunun sona erdirilmesine karar verilmiş ise de; 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 gün, 2014/140-2015/85 Esas ve Karar sayılı kararı ile TCK'nın 53/1-b maddesinde yazılı, "seçme, seçilme ve diğer siyasi hakları kullanmaktan" ibaresinin iptal edilmiş olması,3-Sanık ... hakkında, öldüğü için düşme kararı verilen sanık ... ...'in adli sicil kaydında yer alan ilam gösterilerek hakkında TCK'nın 58. maddesinin uygulanması,4-Mahkemece 5271 sayılı Yasa’nın 150/3. maddesi uyarınca, sanığın savunmasını yapmak üzere zorunlu savunmanın görevlendirilmesi nedeniyle, savunmana ödenen avukatlık ücretinin, dosyadaki bilgilerden mali geliri bulunmadığı anlaşılan sanığa yargılama gideri olarak yükletilmesine karar verilmesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/3-c maddesindeki düzenlemeye açıkça aykırı olması, Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet Savcısı ile sanık ... ... savunmanının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 29.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.