Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13577 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 16689 - Esas Yıl 2012





Tebliğname No : 6 - 2012/184651MAHKEMESİ : Bakırköy 24. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 17/06/2005NUMARASI : 2002/170 (E) ve 2002/522 (K)Suç : HırsızlıkYerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 40/2, 5271 sayılı CMK.nın 34/2, 231/2 ve 232/6. maddelerine göre; mahkeme kararlarında ilgili kişilerin hangi kanun yolları ve mercilere başvuracağının, sürelerinin ve şeklinin açıkça gösterilmesi gerekir şeklindeki açık ve buyurucu hükümleri karşısında; Zeytinburnu 2.Asliye Ceza Mahkemesi'nin 17.06.2005 tarih ve 2002/170 Esas 2002/522 sayılı kararında kanun yolunun yanlış gösterilmesi, süresi, mercii ve şeklinin belirtilmediğinden hükümlünün temyiz isteminin süresinde olduğu kabul edilerek, adli sicil kaydına göre kasıtlı suçtan hükümlülüğü bulunan sanık hakkında, 5271 sayılı CMK’nın 231/5-14. maddesinin uygulama olanağı bulunmadığı anlaşılmakla, yapılan incelemede; Diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak; 1-5237 sayılı TCK'nın 7/2 ve 5252 sayılı Yasanın 9/3. maddeleri uyarınca sanık yararına olan hükmün, önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümlerinin olaya uygulanarak ortaya çıkacak sonuçların birbiriyle karşılaştırılması suretiyle bulunacağı ve 5237 sayılı TCK'nın 141 ve 142. maddelerinde tanımlanan hırsızlık suçu ile 765 sayılı TCK'nın 493/1. maddesinde yer alan suçun öğelerin farklı olduğu; yakınana ait konutun bilirkişi raporuna göre sağlam ve muhkem kapısı kırılarak içeriden hırsızlık yapan hükümlünün eyleminin 5237 sayılı TCK'nın 142/1-b maddesine uyan hırsızlığın yanı sıra, aynı Yasanın 116/1, 119/1-c ve şikayeti devam eden yakınana karşı ayrıca 151/1. maddelerine uyan konut dokunulmazlığını bozma ve mala zarar verme suçlarını da oluşturduğu gözetilerek; mala zarar verme suçu için 5271 sayılı CMK'nın 253 ve 254. maddelerine göre "uzlaşma" müessesesi de değerlendirilerek her iki yasanın ayrı ayrı ve bir bütün olarak uygulanması suretiyle lehe Yasanın saptanması gerekirken yazılı biçimde uygulama yapılması ve bu işlemlerin tamamının duruşma açılarak yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,2-) Hükümlü ve arkadaşlarının yakınanın konutundan 2 adet televizyon, 2 adet televizyon kumandası ve cüzdanı aldıktan sonra tanığın görmesi üzerine televizyonlardan bir tanesini apartmanın merdivenlerine bir tanesini ise yola bırakıp kaçtıklarının anlaşılması karşısında; cüzdanın ve 2 adet kumandanın ele geçmemesi nedeniyle eylem tamamlandığı halde hükümlü hakkında teşebbüs hükümlerinin uygulanması, kabule görede; uygulama maddesinin hükümde gösterilmemesi, 3-) Mahkumiyetin doğal sonucu olarak hükümlü hakkında 5237 sayılı TCK.nın 53. maddesinin uygulanmaması, Bozmayı gerektirmiş, hükümlü A.. Y..'ın temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, infaz aşamasında hükümlü lehine uygulamaların kazanılmış hak oluşturmayacağının gözetilmesine, 30.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.